Nan Madol: Pasifik’in Venedik’i
Nan Madol, Pasifik Okyanusu’nda yer alan ve “Pasifik’in Venedik’i” olarak bilinen antik bir şehir enkazıdır. Bu gizemli yapı, hem meraklı yatçıların hem de bilim insanlarının ilgisini çeken bir nokta olmuştur. Ancak, bu megalitik taş şehir hakkında yeni ve ilginç bilgiler gün yüzüne çıkmaktadır.
Nan Madol, efsanevi Atlantis ile karşılaştırmaların yapılmasına da neden olmuştur. Korku edebiyatının ustalarından H.P. Lovecraft, ‘Cthulhu’nun Çağrısı’ adlı eserini yazarken bu bölgenin 1928’de keşfedilmesi ile etkilenmiştir. Lovecraft’ın eserinde, denizden gelen ahtapot benzeri canavarların şehirleri ve insanları terörize ettiği anlatılmaktadır.
Son zamanlarda, pek çok araştırmacı bu batık şehrin UNESCO Dünya Mirası Alanı olarak korunması için planlar yaparken, Nan Madol’un kalıntılarının kapsamını ortaya çıkarmak için de yoğun bir çaba sarf edilmektedir. Zira, bu antik şehirde bulunan dev yapıların, son derece düzgün kesilmiş büyük taş blokların insanüstü bir güçle bir araya getirilmesiyle inşa edildiğine dair güçlü kanıtlar bulunmaktadır. Ancak, bu yapıları insanların inşa ettiğine dair inançlar sorgulanmaya başlanmıştır ve bu şehrin sırlarını ortaya çıkarmak, bilim insanlarının en büyük hayallerinden biridir.
Nan Madol, ulaşılması zor bir adada yer almakta ve bu kalıntılar üzerinde yapılan son araştırmalar, hava haritalama teknolojisi olan LiDAR (Işık Algılama ve Uzaklık) kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Bu çalışmalar, Temwen Adası’nın bitki örtüsünün altında gizlenmiş karmaşık ve gelişmiş bir tarım alanını ortaya çıkarmıştır.
Pasifik, düşündüğümüz kadar ilkel olmayabilir mi?
Bu keşif, birçok Pasifik Adası kültürünün tarihini yeniden yazma potansiyeline sahiptir. Zira, geçmişte yalnızca balıkçılık ve doğal tropik kaynaklarla geçim sağladığı düşünülen bu toplumların, geniş arazilerde tarım yaptığı bilgisi gün yüzüne çıkmaktadır. Görüntüler, Nan Madol halkının son derece gelişmiş tarımsal planlama yaptığını göstermektedir.
Ayrıca, bu araştırmalar, şehrin daha önce sanıldığından çok daha düzenli bir şehir planlamasına sahip olduğunu da ortaya koymaktadır. Nan Madol’da 1600’lü yıllara kadar Pasifik halklarının yaşadığı bilinmektedir. Ancak, bu bilgi, şehrin nasıl inşa edildiği ve yazılı kayıtlar bırakmayan bir toplumun bu kadar karmaşık mühendislik projelerini nasıl gerçekleştirdiği konusunda hala birçok soruyu beraberinde getirmektedir.