Bilim insanları, yedi yılı aşkın bir süredir okyanuslarımızda beliren gizemli beyaz bölge olaylarının nedenini anlamaya çalışıyorlar. 2015 yılında uzaydan çekilen fotoğraflarda, Bahamalar’ın sularında birkaç büyük beyaz tortu gözlemlendi. Bu olaylar, okyanusların derinliklerinde meydana gelen esrarengiz bir fenomen olarak dikkat çekiyor.
Elbette, 2015’teki bu fotoğraf, bu gizemli beyaz bölge olaylarını ilk kez gözlemlememiz değil. NASA ve diğer uzay ajansları, dünya üzerindeki okyanuslarda, göllerde ve diğer su kütlelerinde görülen beyaz lekeler hakkında daha önce de bilgi paylaşmışlardı. Bu beyazlıkların oluşumunu görmüş olsak da, bilim insanları hala bu fenomenin ardındaki sebebi tam olarak belirleyebilmiş değil.
Geçmişte, bilim insanları bu gizemli olaylardan örnekler toplamış ve incelemişlerdir. Yapılan araştırmalar sonucunda, bu beyaz bölge olaylarının yüksek konsantrasyonlarda ince taneli kalsiyum karbonat parçacıkları içerdiği tespit edilmiştir. Ancak, bu olayların gerçek nedeninin ne olduğu konusunda hala net bir bilgiye ulaşılmış değil.
2015 yılında kaydedilen görüntülerde, beyaz alanların belirgin bir şekilde görülebilmesi dikkat çekiyor. NASA’nın Dünya Gözlemevi, bu görüntüyü 23 Ocak Pazartesi günü günün görüntüsü olarak paylaşarak, bu beyazlama olaylarının sunduğu gizemi yeniden gündeme getirdi. Ayrıca, bu olayların meydana geldiği alanların zamanla büyüdüğüne de dikkat çekti.
Remote Sensing of Environment dergisinde yayımlanan bir çalışmaya göre, deniz bilimcisi Chuanmin Hu, bu gizemli beyaz bölge olaylarından etkilenen alanların 2003 yılında ortalama 25 kilometrekare iken, 2014-2015 yıllarında 300-350 kilometrekareye kadar genişlediğini belirtmiştir. Hu, NASA’nın Dünya Gözlemevi’ne yaptığı açıklamada, pH, suyun tuzluluğu ve bölgedeki çevresel koşullar arasında bazı ilginç ilişkiler bulunduğunu ancak beyazlama olaylarının nedenlerinin henüz net bir şekilde belirlenmediğini vurgulamıştır.
Bu olaylara dair birkaç olası teori ortaya atılsa da, kesin bir kanıt bulunana dek bu gizemli beyazlama olayları, bilim dünyası için bir sır olarak kalmaya devam edecektir.