Peru’da Şaşırtıcı Bir Olay: Kaza Sonrası ‘Diriliş’
Beş hafta önce Peru’da meydana gelen korkunç bir trafik kazasında yaşamını yitiren bir kadının hikayesi, trajik bir cenaze töreninden sonra beklenmedik bir şekilde devam etti. Bu olay, Rosa Isabel Céspedes Callaca adlı 36 yaşındaki kadının başına gelenleri içermektedir. İlk olarak 25 Nisan’da, Peru’nun Lambayeque Bölge Hastanesi’nin yoğun bakım ünitesinde yaşam belirtilerinin durduğunun bildirilmesiyle ölümü ilan edildi. Callaca, yüksek hızlı bir çarpışma sonucu aracından fırlamış ve ciddi bir travmatik beyin hasarı geçirmişti.
Peru yasalarına göre, bir kişinin ölümü ilan edildikten sonra üç gün içinde defnedilmesi zorunludur. Bu nedenle, ailesi hemen 26 Nisan’daki cenaze töreni için hazırlıklara başladı. Rosa’nın cenazesi, ertesi gün açık bir tabut içinde mezarlığa götürüldü. Ancak, aile üyeleri o sırada bir şeylerin yanlış olduğunu hissediyordu. Arjantin’deki Los Andes gazetesine göre, Ferreñafe’deki El Carmen Mezarlığı’nın yöneticisi Juan Segundo Cajo, “Ölü sandığımız kadın gözlerini açtı ve terliyordu” şeklinde ifade etti ve ekledi: “O anda ofisime geldim ve polisi aramaya başladım.“
Buna müteakip, Callaca’nın tabutu yerel hastaneye nakledildi. Doktorlar, hayati belirtilerinin son derece düşük de olsa var olduğunu doğruladı. Ailenin ismi açıklanmayan bir ferdi, “Onu hastaneye götürdük ve nabzı beş olarak ölçüldü” dedi. Bu durum, merhumun ailesinin, bu şaşırtıcı olayın nasıl gerçekleştiğine dair bir soruşturma talep etmesine yol açtı. Aile, Callaca’nın derin bir komada olabileceğini düşünüyor.
Sağlık bölge müdürü Alipio Rivas Guevara, “Vaka soruşturma sürecinde. Hastane müdürü zaten konuştu, bugün (28 Nisan) ortaya çıkan olaylarla ilgili bir rapor gönderiyor” şeklinde bir açıklama yaptı. Peki, bu tuhaf olay nasıl gerçekleşti? Şaşırtıcı bir şekilde, birkaç farklı sebep bu durumu açıklayabilir.
- Ölümden sonra göz kapaklarının açılması oldukça yaygın bir durumdur.
- Ölü bedenler, özellikle travmatik ölümlerde, tahmin edilenden daha fazla hareket edebilir.
- Ölüm esnasında kalplerin uzun süre atmaya devam etmesi ve pek çok biyolojik sürecin devam etmesi alışılmadık bir durum değildir.
Artık daha fazla bilgi edinmişken, “ölü” kelimesinin göreceli bir anlam taşıdığını ve kesin bir tanımının olmadığını söyleyebiliriz. Callaca’nın görünürdeki dirilişine dair en iyi açıklama, “atan ölü kalpleri” olarak bilinen bir olayı içeriyor olabilir. Bu durum, beyin ölümü gerçekleştiğinde ancak organların işlevlerini sürdürmeye devam etmesiyle ortaya çıkar. 1998 yılında yapılan bir çalışma, beyin ölümünden sonra vücutların bir haftadan fazla süreyle çalışmaya devam ettiğini gösteren yaklaşık 175 vaka bulmuştur.
Ne olursa olsun, bu esrarengiz olay maalesef mutlu bir sonla bitmedi. Haberlerde, Callaca’nın yerel hastanede bir solunum cihazına bağlandığı ve kandaki oksijen seviyelerinin izlendiği bildirildi. Ancak birkaç saat sonra, “ikinci ve son kez” yaşamını yitirdiği ilan edildi.
