Seri Katillerin Profil Oluşturma Çalışmaları
1990’ların başında Radford Üniversitesi’nde adli psikoloji öğretmeni olan Michael G. Aamodt, öğrencilerine ilginç bir ödev vererek seri katillerin detaylı bir profilini oluşturmalarını istedi. Öğrenciler, katillerin yaşam öykülerini, cinayetlerinin zaman çizelgelerini, temel demografik bilgilerini ve suçlarıyla ilgili bilgileri derlediler. İlk başta bir çekmecede saklanan bu projeler, zamanla sınıfın web sitesine eklendi ve sonunda kapsamlı bir veri tabanına dönüştü. Radford Üniversitesi ile Florida Gulf Coast Üniversitesi’nden araştırmacılar, FBI’ın seri katilleri tanımlayan kriterlerini (ayrı olaylarda yasa dışı olarak iki veya daha fazla kurbanı öldüren kişiler) kullanarak, dünya genelinden katillere dair oldukça ilginç bulgular elde ettiler.
Yıllar İçinde Seri Katillerin Sayısındaki Değişim
Örneğin, 1900 yılından itibaren dünya genelinde 3.613 seri katil kaydedilmiştir ve bu sayı, Amerika Birleşik Devletleri’nin dünya nüfusunun sadece yüzde 4,35’ine sahip olmasına rağmen, dünya seri katillerinin yüzde 67’sini temsil etmektedir. Ardından gelen en yakın ülke, 167 ile İngiltere’dir. Diğer notable ülkeler arasında Japonya (137), Güney Afrika (123), Hindistan (121) ve Kanada (119) yer almaktadır. 1900’den bu yana, seri katillerin yaklaşık yüzde 11’inin kadınlardan oluştuğu görülmektedir; ancak kadın katillerin oranı, zamanla erkeklere kıyasla azalmıştır. 1930’lardan önce, seri katillerin yaklaşık üçte biri kadınken, 1980’den bu yana bu oran yüzde altıya kadar düşmüştür.
Kadın seri katillerin erkeklerden farklı olarak, genellikle maddi kazanç amacıyla öldürme eğiliminde olduğu ve zehir kullanma oranlarının daha yüksek olduğu gözlemlenmiştir. Buna karşın, erkek seri katillerin zevk için öldürme olasılıkları daha yüksektir; bu durumda genellikle kurbanlarını silah kullanarak veya boğarak öldürmeyi tercih ederler. Ayrıca, kadın seri katillerin kurbanlarının aile üyeleri olma olasılığı, erkek katillere göre daha fazladır.
Suçların Detayları ve Acımasız Gerçekler
Veri tabanına bakıldığında, seri katillerin işledikleri suçların detayları da oldukça çarpıcıdır. Örneğin, seri katillerin kurbanlarını yiyip yemediği bilgisi, kadın seri katillerin yaklaşık yüzde 1,3’ü, erkeklerin ise yüzde 1,8’i tarafından belirtilmiştir. Nekrofili olma durumuna baktığımızda, erkek seri katillerin yüzde 3,4’ü, kadınların ise yüzde 0,4’ü bu eğilimi göstermektedir. Ayrıca, kurbanlarının kanını içme oranları da erkek katillerde yüzde 0,7, kadın katillerde ise yüzde 0,4 olarak kaydedilmiştir.
Seri Katil Sayısındaki Azalma Nedenleri
1980’lerin mutlak zirveye ulaşarak 404 seri katil kurbanına ulaştığı dönemin ardından, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki seri katil cinayetlerinde belirgin bir düşüş yaşandığı görülmektedir. 1980’lerde, iki veya daha fazla kurbanı öldüren 150 seri katil ve üç veya daha fazla kurban alan 104 seri katil bulunmaktadır. 1990’larda ise bu sayı iki veya daha fazla kurbanı öldüren 138 seri katil ve üç veya daha fazla kurban alan 89 seri katil olarak kaydedilmiştir. 2010-2018 yılları arasında ise, iki veya daha fazla kurbanı öldüren sadece 43 seri katil ve üç veya daha fazla kurbanı öldüren 23 seri katil bulunmuştur.
Bu düşüş, birkaç farklı faktöre bağlı olarak açıklanmaktadır. Öncelikle, kolluk kuvvetlerinin daha iyi tespit yetenekleri (örneğin, sigorta dolandırıcılığı gibi suçlara karşı) ve finansal kazanç amacıyla hareket eden seri katillerin daha kolay yakalanabilmesi bu durumu etkilemektedir. Ayrıca, deneyimli katiller ile potansiyel yeni katiller için fırsatların azalması da önemli bir faktördür. 2020 raporunda, “Daha sıkı şartlı tahliye politikaları, daha az sayıda potansiyel seri katilin sokaklara geri dönmesine neden oldu” denilmektedir.
Bu bağlamda, 1950’den bu yana, veri tabanımızdaki seri katillerin yüzde 16,8’inin, önceki bir cinayet nedeniyle hapisteyken tekrar öldürdüğü bilgisi, daha uzun hapis cezalarının seri katil sıklığını nasıl etkilediğini göstermektedir. Ayrıca, otostopçuluğun azalması ve riskli hedeflerin mevcudiyetinin azalması da seri katil kurbanlarının sayısında düşüşe yol açmıştır. Ekip, “Seri katiller için risksiz hedeflerin sayısının azalması önemli bir etken. Otostop yapan, yabancılara araba sunan ve okula yürüyerek giden daha az insan var” şeklinde ifade etmektedir.