Şili’nin Atacama Çölü’nün derinliklerinde, moda endüstrisinin ve ucuz çevrimiçi giyim mağazalarının neden olduğu, sentetik kumaşlardan oluşan devasa giysi yığınları dikkat çekiyor. Bu çöl, dünyanın en kuru ve en sıcak yerlerinden biri olarak bilinirken, aynı zamanda çevresel sorunların da merkezi haline gelmiştir.
Dünyadaki kıyafetlerin büyük bir kısmı, Şili’ye göre kelimenin tam anlamıyla dünyanın diğer ucunda, Çin’de üretiliyor. Ancak, Avrupa, Kuzey Amerika ve Asya’da satılmayan giysilerin önemli bir bölümü buraya yönlendiriliyor. Bu giysiler, Alto Hospicio serbest bölgesindeki Iquique limanından ithalatı gerçekleştirilen tüccarlara satılıyor. Şili’nin güneyindeki başkent Santiago’da bulunan alıcılar, bu giysilerin bir kısmını satın alarak Latin Amerika ve ötesine dağıtım yapıyor. Ancak, çoğu giysi satılmadan kalıyor ve sonunda geleneksel olarak uzak bir çöl olan Atacama Çölü’ne atılıyor.
Greenpeace Almanya tarafından 2021’de gerçekleştirilen bir araştırma, her gün ortalama 20 ton eski giysinin Atacama Çölü’ne yasadışı bir şekilde atıldığını ortaya koyuyor. Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu, bu bölgedeki toplam atılmış tekstil yığını miktarının yaklaşık 39.000 ton olduğunu belirtiyor. Bu devasa yığınlar, giderek büyüyen bir çevresel sorun olarak karşımıza çıkıyor.
Küresel hazır giyim üretiminin 2000 ile 2014 yılları arasında iki katına çıktığı göz önüne alındığında, ortalama bir tüketicinin artık 2000’li yılların başına göre yüzde 60 daha fazla giysi satın aldığı tahmin ediliyor. Bu durum, insanların her bir giysi parçasını geçmişe göre çok daha kısa süreyle saklamasıyla birleşince, atılan tekstil ürünlerinin tahminen yüzde 87’sinin çöpe gittiği görülüyor. Oysa ki, bu giysilerin büyük bir çoğunluğu geri dönüşüm ve yeniden kullanım için uygun olmasına rağmen, çöplüklerde son buluyor.
Atacama Çölü, sadece giysi yığınlarıyla değil, aynı zamanda etkileyici doğal güzellikleriyle de dikkat çekiyor. Pasifik Okyanusu ile And Dağları arasında sıkışmış bu çöl, bazı bölgelerinin yüzyıllardır bir damla yağmur görmediği ve kutuplar dışında dünyanın en kurak yeri olduğu biliniyor. Bu eşsiz ve büyüleyici ortam, NASA tarafından Mars’ta yaşam belirtileri aramayı hedefleyen bilim insanlarını eğitmek için de kullanılıyor.