Soğanların Göz Yaşartıcı Etkisi ve Türleri

Soğan: ABD’nin En Büyük Üçüncü Taze Sebze Endüstrisi

Soğan, mutfaklarımızda en çok tercih edilen sebzelerin başında gelmektedir. Kesilmiş, sotelenmiş, kızartılmış veya çiğ olarak tüketilen soğanlar, hemen hemen her yemekte kendine yer bulabilmektedir. Ancak bu lezzetli sebzeleri doğradığımızda, çoğu zaman gözlerimizde yaşlar birikmesine neden olan bir durumla karşılaşırız. Bu gözyaşları, duygusal bir tepki olmaktan çok, tahriş edici maddelere karşı vücudun bir savunma mekanizması olarak ortaya çıkmaktadır. Soğanların neden “ağlatıcı” bir etkiye sahip olduğunu ve bu popüler sebzenin etkilerinden nasıl kaçınabileceğimizi öğrenmek için yazımızı okumaya devam edebilirsiniz.

Soğanlar, yer altında büyüyen kök sebzeler olarak, doğal ortamlarında tarla fareleri gibi köklerini kemirerek beslenen hayvanlarla doludur. Bu kemirgenlere karşı kendilerini korumak amacıyla özel bir savunma mekanizması geliştirmişlerdir. Soğanlar, “derileri” kesildiğinde çeşitli enzimler ve sülfenik asit salgılamaktadır. Bu bileşikler bir araya gelerek rahatsız edici bir gaz olan propanetyal S-oksidi üretir. Bu gaz, gözle temasa geçtiğinde gözyaşı oluşumuna yol açar.

Propanetyal S-oksit, göz yuvarlarınızı kaplayan ve koruyan su katmanı ile etkileşime girdiğinde sülfirik aside dönüşmektedir. Gözlerimiz de bu duruma karşı kendine özgü bir savunma geliştirmiştir. Gözdeki sinirler, bir göz yaşartıcı etkenle karşılaştıklarında gözyaşı üreterek bu maddeleri gözden uzaklaştırmayı hedeflemektedir. Farklı soğan türleri, içerdiği bileşiklerin çeşitliliği nedeniyle farklı etkiler yaratmaktadır. Bazı soğan türleri, diğerlerine göre daha az gözyaşı dökülmesine neden olur.

  • Sarı, kırmızı ve beyaz soğanlar en sert kimyasal tepkimeleri yaratan türlerdir ve bu yüzden daha fazla göz yaşı üretir.
  • Yeşil soğan gibi tatlı türler, genellikle daha az sülfür içerdiğinden daha az gözyaşı kaybına neden olur.
  • Ayrıca, bitki bilimcileri genetik mühendislik yöntemleriyle gözyaşı dökmesine neden olmayan soğan türleri de geliştirmiştir. Bu türler henüz geniş çapta tarımda kullanılmasa da, bazı özel marketlerde tüketicilere sunulmaktadır.

Sonuç olarak, soğanların göz yaşartıcı etkisi, onların doğal savunma mekanizmalarının bir sonucudur. Ancak bu etkiden kaçınmanın yolları da bulunmakta ve farklı soğan türleri ile bu deneyim daha konforlu hale getirilebilmektedir.