Tesla’nın Otonom Sürüş Yazılımının Etkileri Üzerine Araştırma
Tesla, tam otomatik sürüş yazılımı için en son güncellemesini yayınlamaya başlamış olsa da, Birleşik Krallık’ta gerçekleştirilen yeni bir araştırma, Tesla’nın “denetimli” otonom sürüş modlarının genel sürüş kalitemizi olumsuz etkileyebileceğini öne sürüyor.
Elon Musk, Tesla’nın v12.4.3 etiketli yeni yazılımının, sürüş konforunu artırmak için daha yumuşak hızlanma ve frenleme sağladığını, ayrıca sürücünün daha az müdahale gerektirdiğini iddia ediyor. Musk, bu güncellenmiş yazılımına o kadar güveniyor ki, Electrek’in bildirdiğine göre “tek bir müdahale gerekmesi için bir yıldan fazla” bir süre geçeceğini belirtiyor. Ancak bu noktaya ulaşmadan önce hala düzeltilmesi gereken bazı hataların olduğunu da vurguluyor.
Tesla, gelişmiş yarı ve tam otonom sistemlerle ilerlerken, bazı uzmanlar yarı otonom araçların güvenlik sorunları taşıdığını savunuyor. İngiltere’deki Nottingham Üniversitesi tarafından yürütülen ve SAE Seviye 3 otonom sürüşü simüle etmek üzere tasarlanmış bir sürüş simülatöründe, her birine bir ön yolcu eşlik eden 17 sürücünün davranışları detaylı bir şekilde incelendi. Bu araştırmada, araç otonom sürüş moduna geçtiğinde sürücünün iki elini direksiyondan çekmesine ve gözlerini yoldan ayırmasına izin verildi. Bu uygulama, genellikle açıkça işaretlenmiş otoyollarda veya otobanlarda ve trafiğin düşük hızlarda ilerlediği sıkışıklık durumlarında geçerli olabiliyor.
Deneyler sırasında bilim insanları, katılımcıların büyük bir kısmının zamanlarının çoğunu yolcularıyla sohbet ederek, akıllı telefonlarını veya akıllı saatlerini kontrol ederek ve hatta oyun oynayarak geçirdiğini gözlemledi. Bazıları bu deneyimi “sıkıcı” bulduğunu ifade etti.
İnsan Müdahalesi ve Sürüş Performansı
Ancak araştırmacılar, araç insan müdahalesi gerektirdiğinde sürüş performansının bu dikkat dağıtıcı unsurlardan ciddi şekilde etkilendiğini ortaya koydu. Çalışma, “Manuel sürüşe devam edildikten hemen sonraki on saniye boyunca araç kontrolü, tüm katılımcılar için genel olarak zayıftı.” diyor ve devam ediyor: “Kontrolde iki ile üç saniye sonra belirgin bir kötüleşme ve on saniye sonra bile istikrarsız kalma eğilimi vardı.”
Bu durum, düzensiz hızlanma ve frenleme, ciddi yanal dengesizlik ve katılımcıların kavşakları ve yön işaretlerini kaçırması gibi olumsuz sonuçlarla kendini gösterdi. RAC Vakfı tarafından finanse edilen bu çalışma, başlangıçta sürücülerin ön koltukta bir yolcu ile otonom sürüş modlarında nasıl tepki verdiklerini gözlemlemek amacıyla tasarlanmıştı. Ancak araştırmacılar, ek dikkat dağınıklığının, direksiyon kontrolünü yeniden alma zamanı geldiğinde sürüş performansının olumsuz yönde etkilendiğini belirlediler.
Ayrıca, birçok durumda ön yolcunun, sürücünün dikkatinin dağıldığını hissettiğinde gözlemci rolünü üstlendiği gözlemlendi. Bilim insanları, otomobil üreticilerinin “tüm potansiyel kullanıcıları gelecekteki araçların tasarımına dahil etmesi” gerektiğinin altını çiziyor.