Tesla’nın Yeni Optimus Robotu: Gelişmeler ve Özellikler
Tesla, Optimus robotunun en son versiyonunu tanıttığı yeni bir video yayımladı. Bu videoda, robotun önceki sürümüne kıyasla daha fazla yetenek sergilediği gözlemleniyor. Ancak, evlerimizde yardımcı olarak hizmet vermesi için daha uzun bir süre beklememiz gerektiği de kesin. Optimus projesinde görev alan Milan Kovac, yayımlanan görüntülerin gerçek zamanlı olduğunu ve herhangi bir CGI (bilgisayar tarafından üretilmiş görüntü) kullanılmadığını belirtmektedir.
Önceki Optimus versiyonu, canlı bir demoda yürümekte zorluk çekerken, en son modelin Tesla tarafından tasarlanmış aktüatörler ve sensörler sayesinde daha pürüzsüz ve zarif bir şekilde hareket edebildiği gözlemleniyor. Robotun iki serbestlik derecesine sahip bir boyun yapısına sahip olduğu ve insan ayağının geometrisini taklit ederek yürüyüş hızının %30 oranında artırıldığı bildiriliyor.
Yeni Optimus’un tasarımı da daha estetik bir hale getirilmiş. Tesla, bu modelin ağırlığını işlevsellikten ödün vermeden 10 kilogram azaltmayı başardığını duyurdu. Şirket, robotun gelişmiş denge ve tam vücut kontrolü özelliklerine sahip olduğunu iddia ediyor; videoda robotun çömelip kalktığı anlar da bu durumu doğruluyor.
Optimus robotunun en büyük gelişmelerinden birinin ellerde olduğu söylenebilir. Tesla, robotun ellerinin artık 11 serbestlik derecesine sahip olduğu ve daha hızlı hareket edebildiğini ifade ediyor. Bir yumurtayı nazikçe kaldırıp bir kaseye bıraktığı görüntüler, Optimus’un nesneleri artık daha hassas bir şekilde işleyebilme yeteneğine sahip olduğunu gösteriyor. Tüm bu özellikler, geçtiğimiz yıl Eylül ayında gördüğümüz versiyona göre dikkate değer bir ilerleme kaydettiklerini ortaya koyuyor.
Bununla birlikte, robot mekanik olarak etkileyici bir görünüme sahip olsa da, Electrek’in de belirttiği gibi, bu durum sadece bir başlangıç. Eğer Optimus, Tesla’nın hedeflediği gibi “güvenli, tekrarlayan veya sıkıcı görevleri yerine getirebilen genel amaçlı, iki ayak üzerinde yürüyen, insansı bir robot” olarak gerçek dünyada kullanılacaksa, güvenli ve bağımsız bir şekilde çalışmasını sağlayacak güçlü bir yapay zekaya ihtiyaç duyacak. Özellikle Tesla’nın araçlarında yaşanan yapay zeka sorunları düşünüldüğünde, bu hedefin gerçeğe dönüşmesi muhtemelen uzun yıllar alacak. Hatta şirket, Otopilot sistemiyle ilgili sorunları gidermek amacıyla ABD’ye gönderdiği neredeyse her arabayı geri çağırmak zorunda kaldı.