Ticari Hava Yolculuğunda Duygusal Analiz ve Yenilikçi Yaklaşımlar

Ticari Hava Yolculuğunda Yenilikçi Yaklaşımlar

Ticari Hava Yolculuğunda Yenilikçi Yaklaşımlar

Ticari hava yolculuğu, birçok insan için genellikle stresli ve rahatsız edici bir deneyim olarak algılanmaktadır. Ancak, havacılık şirketleri bu durumu daha konforlu hale getirmek için sürekli olarak ilginç ve bazen de tuhaf fikirler geliştirmeye devam ediyor. Yakın gelecekte, yolcuların duygularını analiz ederek onlara transkraniyal stimülasyon terapisi sunma düşüncesi de bu yenilikçi yaklaşımlar arasında yer alabilir.

Brezilyalı havacılık ve uzay üreticisi Embraer, 2016 yılında “iyi hissetmeyi sağlayan beyin stimülasyon sistemi” için bir patent başvurusunda bulunmuş ve bu başvuru, geçtiğimiz yıl onaylanmıştır. Embraer’in patentinde öngörülen karmaşık sistem, şu unsurları içermektedir:

  • Koltuktaki bir yolcunun yüzünü tarayarak duygusal durumunu belirleyen bir dijital kamera.
  • Yolcunun ruh halini analiz edebilen bir yüz ifadesi tanıma aracı.
  • Yolcuların kaygı seviyelerine göre, potansiyel olarak elektrik tabanlı doğru akım stimülasyonu, manyetik stimülasyon ve darbeli ultrason gibi uygulamalarla desteklenen bir arayüz.

Tüm bu gelişmelerden anlaşılabileceği üzere, uçak koltuğunuz üzerindeki sistem, yüz ifadenizi okuyabiliyor, endişeli olup olmadığınızı tespit edebiliyor ve isterseniz, teorik olarak sizi sakinleştirmek için elektrik veya manyetik bir sinyal gönderebiliyor. Ayrıca, transkraniyal manyetik veya akım stimülasyonu, depresyon gibi ruhsal rahatsızlıkların tedavisinde kabul görmüş bir yöntemdir ve bu tür sorunları olan bireyler için potansiyel bir çözüm sunabilir. Günümüzde, bu tür tedavileri evde uygulamak üzere tasarlanmış cihazlar da mevcuttur.

Ancak, yüz analizi temelinde bu tür bir hizmet sunan bir havayolu şirketi, birçok gizlilik ve kişisel veri güvenliği sorununu da beraberinde getirebilir. Yine de, bu yaklaşımın ilgi çekici ve yenilikçi bir fikir olduğu da göz ardı edilemez.