Uzay Çöpü Tehlikesi: Tehlikeli Yakın Geçişin Detayları

Uzay Çöpü Tehlikesi: Yakın Geçişin Detayları

Geçtiğimiz Cuma günü, Sovyetler Birliği’nden kalma büyük uzay çöpü parçaları olarak tanımlanan eski bir roket gövdesi ve askeri bir uydu, binlerce parça enkazla sonuçlanabilecek çok tehlikeli bir çarpışmanın eşiğinden döndü. Alçak Dünya yörüngesindeki uyduları ve sahipsiz nesneleri izleyen özel bir şirket olan LeoLabs, radar verilerinde bu yakın geçişi tespit etti. Çapı 10 santimetreye kadar olan küçük nesneleri takip edebilen LeoLabs, ABD’de iki ve Yeni Zelanda’da bir olmak üzere toplam üç radar istasyonu işletmektedir.

İki nesne, 27 Ocak Cuma sabahı 984 kilometre yükseklikte birbirinin yanından hızla geçti. LeoLabs bir tweet atarak, “yalnızca birkaç on metrelik bir hata payı ile yalnızca 6 metrelik bir ıskalama mesafesi hesapladık” dedi. Çarpışma gerçekleşseydi, sonuçları oldukça yıkıcı olabilirdi. Harvard-Smithsonian astrofizikçi Jonathan McDowell de Twitter’da bu durumu detaylandıran bir grafik paylaştı. SL-8 roket gövdesinin (NORAD ID 16511) ikinci aşaması 1986’dan beri uzayda bulunurken, Parus olarak bilinen Cosmos 2361 askeri uydusu (NORAD ID 25590) ise 1998 yılında alçak Dünya yörüngesine fırlatılmıştı.

İki nesne arasındaki bir çarpışma, Dünya yörüngesinde yıllarca varlığını sürdürecek binlerce yeni enkaz parçasının oluşmasına neden olabilirdi. LeoLabs’a göre bu yaklaşma, gezegenimizin yüzeyinden 950 ve 1.050 km arasında bulunan yörüngesel bir “kötü bölgede” gerçekleşti. Şirket, bir dizi tweet’te bu bölgenin alçak Dünya yörüngesinde “ayrılma olayları ve terk edilmiş sahipsiz nesnelerin bir karışımı nedeniyle önemli miktarda enkaz üretme potansiyeline” sahip olduğunu vurguladı. Bu “kötü bölge”, uzun yıllar önce fırlatılan yaklaşık 160 SL-8 roket gövdesine ev sahipliği yapıyor. LeoLabs, Haziran ve Eylül 2022 arasında bu roket gövdelerini içeren yaklaşık 1.400 yaklaşmanın kaydedildiğini bildirdi.

LeoLabs, “iki devasa sahipsiz nesne” arasındaki bu tür potansiyel çarpışmayı “en kötü durum senaryosu” olarak tanımlıyor. Şirket, bunun “büyük ölçüde kontrolümüz dışında olacağını ve muhtemelen tehlikeli çarpışma karşılaşmalarının dalgalanma etkisine yol açacağını” belirtti. Bu ölçekte bir çarpışma, devam eden Kessler Sendromunu tetikleyebilir; bu sendrom, Dünya yörüngesinin bazı kısımlarını erişilemez kılma tehdidi oluşturacak şekilde sürekli uzay enkazı birikimini hızlandırmaktadır.

Uluslararası Uzay İstasyonu’nu tehdit eden küçük enkaz bulutları, artık kullanılmayan uydular arasındaki yakınlaşmalar ve benzeri durumlar uzaydaki yakın geçişleri giderek daha yaygın hale getiriyor. Kaçınma manevraları, uydu operatörleri için artık rutin bir olay haline gelmiş durumda. Örnek olarak, SpaceX, 1 Aralık 2020’den 30 Kasım 2022’ye kadar Starlink uydularında 26.000’den fazla çarpışmadan kaçınma manevrası gerçekleştirmek zorunda kaldı. LeoLabs, çarpışmadan kaçınmaya odaklanmanın yanı sıra, enkaz azaltma ve iyileştirme çabalarının uygulanmasını da öneriyor.