Vampir Mürekkep Balıkları: Korkunç Bir Ada Efsanesi
Gerçekte olduklarından çok daha korkunç bir imaj çizen vampir mürekkep balıkları, denizlerin derinliklerinde gizemli bir yaşam sürmektedir. Bu durum, bu canlıların en iyi örneklerinden biri olarak kabul edilen Vampyroteuthis pseudoinfernalis türünün keşfi ile bir kez daha ortaya çıkmıştır. Daha önce keşfedilen ilk tür olan Vampyroteuthis infernalis gibi, bu yeni vampir kalamar türü de hayatta kalmak için kimsenin kanını emmemektedir. Ancak, hikayelerdeki vampirler gibi, ışıkla pek anlaşamıyorlar. Yeni tür, genel olarak ilk türle benzer bir “tasarım” sergilemektedir.
Bu özel kalamarların kolları arasında yer alan koyu renkli ve pelerin benzeri bir ağ, onları pelerin takan vampirlere benzetmektedir. Bu benzerlik, bu ilginç canlıların isimlendirilmesinde büyük bir etken olmuştur. Ancak, vampir kalamar sudan çıkarıldığında, genel olarak pek etkileyici olmayan, jelatinimsi bir damlaya dönüşmektedir.
İlk keşifleri 1903 yılına dayanıyor. Araştırmacılar, orijinal V. infernalis türünü derin deniz araştırmalarında keşfetmişlerdir. O tarihten bu yana, başka örnek adayları bulunmuş olsa da, bu örneklerin hepsinin aslında aynı türden genç vampir mürekkep balıkları olduğu saptanmıştır.
Yeni Türün Keşfi
2016 yılında, Güney Çin Denizi Oşinoloji Enstitüsü araştırmacıları, vampir kalamarların ikinci türünü tanımlayan önemli bir çalışma yayınladı. V. pseudoinfernalis, 2016 yılında Güney Çin Denizi’nde keşfedildi ve denizin “alacakaranlık kuşağı” olarak adlandırılan derin bölgesinde yaşamaktadır. Bu bölge, yüzeyden gelen ışığın suya neredeyse hiç ulaşmadığı 800 ile 1000 metre derinliğindeki kısmı tanımlar.
Vampir mürekkep balıklarının bu derinlikte yaşamalarının nedeni, bölgenin göreceli olarak daha güvenli olmasıdır. Oksijen eksikliği nedeniyle burada çoğu yırtıcı hayvan hayatta kalamaz. Sonuç olarak, bu derin bölge, daha yüzey seviyelerine göre daha güvenli bir yaşam alanı sunmaktadır.
Beslenme Alışkanlıkları
İsimlerinin uyandırdığı korkutucu hislere rağmen, vampir mürekkep balıkları yırtıcı bir doğaya sahip değillerdir. Bu derinliklerde, avlanmak yerine, daha yüksek seviyelerden düşen organik materyalleri tüketmektedirler. Ölü hayvanlar, dışkılar, planktonlar ve yukarıdan gelen her türlü besin kaynakları onların beslenme döngüsünün bir parçasını oluşturmaktadır.
Işık Üretme Yeteneği
Vampir mürekkep balıkları, vampirler gibi ışıktan kaçıyor olsalar da, çevrelerini aydınlatmak için ışık üretebilmektedirler. Bu ışık üreten organlar, yırtıcı hayvanların dikkatini dağıtmak ve karanlıkta kaybolmak için ışık küreleri de yayabilmektedir. Araştırmacıların yeni bir tür keşfettiklerini anlamalarına yardımcı olan da bu ışık üreten organlardır.
V. pseudoinfernalis türünün yüzgeçleri ile vücudun ucu arasında tam ortada bulunan fotoforlar, orijinal vampir kalamar türünde yer alan ışık üreten organların yerinden farklıdır. Orijinal türde bu organlar, vücudun üçte bir çizgisinde konumlanırken, yeni türde daha merkezi bir yerleşime sahiptir. Ayrıca, yeni türün sivri bir kuyruğu bulunmakta, oysa V. infernalis bu özelliğe sahip değildir. Yeni türün alt çenesi, daha uzun ve farklı bir gagaya sahiptir. Genetik testler ise bu canlıların farklı bir tür olduğunu kanıtlayan son nokta olmuştur.
Görseller ve çizimler de dahil olmak üzere yeni vampir kalamar hakkındaki ayrıntılar, araştırma platformu bioRxiv üzerinde yayınlanmıştır.
İlk yorum yapan olun