Hepimiz iş yerinde hata yapmanın getirdiği stresle başa çıkmaya çalışırken, bazı anlar gerçekten unutulmaz bir hale gelebilir. 1966 yılında yaşanan bir olay, Walter “Taffy” Holden adlı bir mühendisin hayatını tamamen değiştirdi. Bir mühendis olarak kariyerine devam eden Holden, 1943’te askeri okulda eğitim almış ve makine mühendisliği diploması edinmişti. Pilotluk eğitimi sırasında DHC-1 Chipmunk adlı küçük bir uçakta deneyim kazanmıştı. Ancak bu deneyim, onu o dönemin en hızlı jet avcı uçaklarından birini uçurmaya hazırlamamıştı.
1966 yılında, Holden RAF Lyneham’daki Kraliyet Hava Kuvvetleri’nin (RAF) 33 Nolu Bakım Biriminin komutanı olarak görev yapıyordu. Bu birim, birinci sınıf jet avcı uçağı olan English Electric Lightning F.1‘in bakımını üstleniyordu. Lightning, iki güçlü motorla donatılmış ve Mach 2 hızına (2.470 km/s) kadar çıkabilen bir mühendislik harikasıydı. Süpersonik jetlerin arkasında görülen ateş huzmelerini çıkaran art yakıcı motorları, bu uçağın en dikkat çekici özelliklerindendi.
Taffy, o gün uçakta çalışırken, jetin hızla döndüğü esnada bir elektrik problemiyle karşılaştı. Durumu çözmek için kokpite girmeye karar verdi. Ancak, o kadar hızlı bir şekilde hızlandı ki, art yakıcıları devreye girdi ve uçağın pistte hızla ilerlemesine neden oldu. Bu tür bir sorun, çoğu zaman motorları kapatarak çözülebilecek gibi görünse de, durum çok daha karmaşık hale gelmişti. Art yakıcılar devreye girdikten sonra gaz kelebeğinde kilitler bulunuyordu ve Taffy, bu kilitlerin nasıl serbest bırakılacağı konusunda yeterli eğitim almamıştı. Neyse ki, bakım sırasında birisi ona bunun nasıl yapılacağını göstermişti ama şimdi hızla ilerleyen bir jetin içinde, önündeki başka bir uçağı geçmek zorundaydı.
Bu karmaşık durum karşısında, Taffy havalanmaya karar verdi. Kaskı olmayan, jeti nasıl uçuracağını bilen birine ulaşamayan ve iniş takımları aşağı konumda kilitli olan Holden, pistte hızla ilerledi ve yerden ayrılmadan önce diğer uçaklara çarpmaktan son anda kurtuldu. Acil fırlatmayı devreye sokmaya çalıştı ama fırlatma koltuğu servis modundaydı, bu yüzden içeride sıkışıp kaldı. Sonunda, motorları devre dışı bırakmayı başardı ve jeti döndürerek farklı bir piste inmeye çalıştı. İlk iniş denemesi başarısız oldu; bu yüzden Taffy, inişi iptal etti ve ikinci denemeyi de aynı sebeple gerçekleştiremedi.
Sonunda, doğru açıyla gelmeyi başardı ve uçağı yavaşlatıp, yere indirmeyi başardı. “taildragger” (kuyruk sürten) olarak bilinen bir manevra kullanarak, uçağın kuyruğunu piste çarptı. Bu manevra Lightning için ideal olmasa da, Taffy, küçük uçaklardan öğrendiği bu tekniği başarılı bir şekilde uyguladı. Uçak inişini tamamladıktan sonra dışarı çıktı ve bildirildiğine göre, “çok üzgünüm Efendim” diyerek özür diledi.
Uçak onarıldı, hizmete geri döndü ve şimdi Duxford’daki İmparatorluk Savaş Müzesi’nde tamamen sağlam bir şekilde sergilenmektedir. Taffy’nin, hem kendi hem de uçağın çıkarlarına en uygun şekilde hareket ettiği tespit edildi ve yıllar sonra emekli olana kadar RAF’ta görev almaya devam etti. 2016 yılında 90 yaşında hayatını kaybetti ve ardında, yanlışlıkla jet uçuran bir mühendisin gülünç ve sevgiyle hatırlanan bu hikayesini bıraktı.