WeWork’un İflas Koruması Başvurusu ve Yeni Dönem
Ofis alanı kiralama şirketi WeWork, iflas koruması başvurusunda bulunarak dikkatleri üzerine çekti. Geçtiğimiz hafta Kısım 11 koruması için başvuruda bulunacağı yönündeki haberlerin ardından, Pazartesi günü New York Menkul Kıymetler Borsası’nda (NYSE) WeWork’un hisseleri durduruldu. The New York Times’ın aktardığına göre, şirket yaptığı açıklamada, iflas başvurusunu çalışmalarının “kapsamlı bir yeniden yapılandırma” süreci olarak tanımladı.
WeWork, açıklamasında “Bugünkü başvurunun bir parçası olarak, WeWork, büyük ölçüde faaliyet dışı olan belirli konumların kiralamalarını reddetme seçeneğini talep ediyor ve etkilenen tüm üyelere önceden bildirimde bulunuldu” ifadesini kullandı. Şirketin yaşadığı bu zorlukların birçok nedeni bulunuyor; bunlar arasında, ilk dönemlerinde çok hızlı bir büyüme hedeflemesi de yer alıyor. Gelir artarken, son yıllarda maliyetleri düşürme çabaları öne çıkıyor ve bu çabalar arasında ise COVID-19 karantinalarının ardından bazı ortak çalışma alanlarının kapatılması da bulunuyor. Ancak WeWork, enflasyon ve artan borçlanmanın maliyetleriyle baskı altındaki bir emlak piyasasında faaliyet göstermeye devam etmeye çalışıyor. Milyonlarca insan, şirketlerinin ofislerine gitmek yerine uzaktan çalışmayı tercih ederken, şirket salgının getirdiği bu dönüşümle de mücadele ediyor.
WeWork, Ağustos ayındaki son gelir duyurusunda, operasyonel olarak hayatta kalma kabiliyeti konusunda “önemli şüpheler” olduğunu vurgulamıştı.
2019 Yılındaki Halka Açılma Fiyaskosu
WeWork, ilk olarak 2019 yılında halka açılma girişiminde bulunmuştu. Ancak yatırımcıların karlılık ve kurumsal yönetim konusundaki endişeleri nedeniyle, halka arz planlarını geri çekmek zorunda kaldı. S-1 başvurusu, 2019’un ilk yarısında 900 milyon doların üzerinde bir zarar bildirmişti ve WeWork’un 47 milyar doların üzerinde kira yükümlülüğü ile zor bir durumda olduğu anlaşılmıştı. Şirket, çalışanlara ve şirketlere kısa vadeli olarak kiraladığı ofis alanlarını, sahiplerinden uzun vadeli olarak kiralayarak faaliyet göstermekteydi.
Bu fiyasko, SoftBank’ın bir zamanlar 47 milyar dolarlık değerlemeye sahip WeWork’e yatırım yaparak şirketin kontrolünü ele geçirmesine yol açtı. SoftBank, kurucu ortağı ve CEO’su Adam Neumann’ı 445 milyon dolar değerinde bir paket ile işten çıkardı. Şirket, özel bir amaçlı satın alma şirketiyle birleşmesinin ardından 2021 yılında yeniden halka açıldı. WeWork hisselerinin fiyatı, iki yıl önce 400 doların üzerinde iken, Pazartesi günü bu fiyatın 1 doların altına düştüğü görüldü.
Gelecek İçin Stratejiler
WeWork, iş durumunu stabilize etmek amacıyla daha fazla girişimde bulundu. Şirket, Eylül ayında ters hisse bölünmesi işlemini tamamladı. Bu adım, NYSE’de listelenmeye devam edebilmek için gereken 1 dolarlık minimum hisse kapanış fiyatına uymaya devam etmesine yardımcı olmak için atıldı. Aynı ayın ilerleyen günlerinde, kiralamalarının büyük çoğunluğunu yeniden müzakere etmeye çalışacağı bildirildi. Bu süreçte, şirketin CEO’su David Tolley, şirketin kira yükümlülüklerinin bu yılın ikinci çeyreğindeki işletme gelirinin üçte ikisinden fazlasını oluşturduğuna dikkat çekti.
WeWork, bilanço durumunu iyileştirmek adına, 31 Ekim’de nakit paraya sahip olmasına rağmen bazı faiz ödemelerini durduracağını duyurdu. Şirket, daha sonra temerrüt durumuna düşmeden önce 30 günlük bir ödemesiz süreye girdi.
