Yaban arılarının Avrupa’daki varlığı, giderek daha fazla tehdit altına girmektedir. Yeni yapılan araştırmalar, iklim değişikliği gibi insan kaynaklı faktörlerin etkisiyle, önümüzdeki birkaç on yılda bölgedeki yaban arı türlerinin dörtte üçünün ciddi bir nüfus azalması yaşayacağını öngörmektedir. Yazarlar, bu kritik tozlaştırıcıların bazı bölgelerde sığınma alanları bulabileceğine dair umutlar taşısalar da, bu durumun kesin olmadığını belirtmektedirler.
Yaban arıları, bilinen adıyla Bombus arıları, Bombus cinsine ait böceklerdir ve dünya genelinde 250’den fazla türü bulunmaktadır. Diğer arı türleri gibi, özellikle Kuzey Yarımküre’de, yabani bitkilerin ve tarımsal ürünlerin tozlaştırılmasında (polenlenmesinde) hayati bir rol oynamaktadır. Ancak, son yıllarda yaban arıları, Avrupa, Kuzey Amerika ve Asya’da büyük bir nüfus sorunu ile karşı karşıya kalmaktadır. Bu düşüşün ardında birçok neden bulunmaktadır; bunlar arasında habitat kaybı, iklim değişikliği ve zararlı hastalıkların yayılması öne çıkmaktadır.
Belçika’daki araştırmacılar, Nature dergisinde yayımlanan yeni çalışmalarıyla Avrupa’daki yaban arılarının geleceğini irdelemeye çalıştılar. Araştırmacılar, 1900’lü yıllara kadar Avrupa’nın çeşitli bölgelerinden toplanan verileri analiz ederek tahminlerde bulundular. Daha sonra, iklimin ve yaban arıları için uygun arazi kullanımının zaman içindeki değişimlerini öngörmeye yönelik çeşitli senaryoları açıklayan modeller oluşturdular.
Ekip, en olası senaryolar doğrultusunda, şu anda “En Az Endişe Verici” türler olarak sınıflandırılan birçok Avrupa yaban arısının, önümüzdeki on yıllar içinde azalmaya başlayacağını tahmin etti. Araştırmaya göre, 2000 ile 2014 yılları arasındaki mevcut dağılım ile karşılaştırıldığında, bu türlerin %38 ila %76’sının 2061 ile 2080 yılları arasında yaşanabilir arazilerinin en az %30’unu kaybedeceği öngörülmektedir.
Kuzey Kutbu ve yüksek dağlık bölgelerde yaşayan yaban arıları ise çok daha ciddi bir tehdit ile karşı karşıya. Bu türlerin o zamana kadar topraklarının en az %90’ını kaybetmesi ve hızla yok olma tehlikesiyle karşılaşması bekleniyor. Araştırmacıların modelledikleri senaryolar, bu türlerin bazı İskandinav bölgelerinde kendilerine uygun yaşam alanları bulabileceğini ve dolayısıyla toparlanma şansı yakalayabileceğini göstermektedir. Ancak, arıların yaşam alanlarına yönelik, ekibin modellerinde hesaba katılmayan başka tehditlerin de ortaya çıkabileceği konusunda uyarılarda bulunmaktadırlar.
İklim değişikliği ve habitat kaybının yaban arısı popülasyonları üzerindeki etkilerini daha iyi anlayabilmek için daha fazla araştırma yapılması gerektiği açıktır. Ancak yazarların vurguladığı genel sonuç nettir: Dünyadaki yaban arılarının kaderi, tam anlamıyla bizim elimizde.