Yeni Ay Oluşum Teorisi
Önceki simülasyonlar, Mars boyutundaki bir gök cismi olan Theia’nın, Dünya ile çarpışmasının ardından büyük miktarda enkazın Dünya’nın yörüngesinde sıkışmasına neden olduğunu ileri sürmüştü. Zamanla bu enkaz halkasının bir araya gelerek Ay’ı oluşturduğu düşünülüyordu. Ancak, Ay yüzeyinin jeolojik bileşimine baktığımızda bu modelde bazı tutarsızlıklar olduğu gözlemleniyor.
Ay’dan Apollo görevleri ile getirilen örneklerin izotropik yapısı, Dünya’nın mantosuyla büyük ölçüde örtüşüyor. Theia çarpmasının simülasyonları ise, Ay’ı oluşturan enkaz parçalarının çoğunun Dünya’dan değil, Theia’dan gelmesi gerektiğini ortaya koyuyor. Bu durum, Ay’ın izotropik bileşiminin Dünya ile aynı olmasının, mevcut teorilerle çeliştiğini gösteriyor. Dolayısıyla, Ay’ın oluşumu, bu yeni teorilere göre Dünya – Theia çarpışması değil, farklı bir çarpışma ile gerçekleşmiş olabilir.
Ayrıca, bu oluşumun zamanla değil, aniden gerçekleştiği düşünülüyor. Araştırma ekibi, yüzlerce farklı çarpma senaryosunu incelemek için açık kaynaklı bir simülasyon kodu kullandı. İki cismin açısını, hızını, kütlelerini ve dönüşlerini değiştirerek, Ay’ımızın oluşum hikayesine hangi senaryoların uyduğunu gözlemlediler.
Bu çalışmalar sonucunda en yakın olasılık, dev bir çarpmanın ardından ani bir uydu oluşumunu gösteriyor. Ekip lideri Jacob Kegerreis, yaptığı açıklamada, “Bu, Ay’ın evrimi için yepyeni bir dizi olası başlangıç noktası açıyor” dedi ve devam etti: “Bu projeye, bu çok yüksek çözünürlüklü simülasyonların sonuçlarının tam olarak ne olacağını bilmeden girdik. Standart çözünürlüklerin yanlış yanıtlar verebileceğine dair edindiğimiz bilgiye paralel olarak, yörüngede Ay benzeri bir uydunun doğabileceğine dair elde edilen sonuçlar, son derece ilgi çekici.“
Bu araştırmanın derinleştirilmesi ve Ay’ın iç yapısının tam olarak tespit edilmesi için çalışmalar sürüyor. Çalışma, Astrophysical Journal Letters dergisinde yayınlandı.