Yeni Hipersonik Uçak: Sky Magnetar

Son yıllarda, hipersonik uçak teknolojileri üzerine yapılan çalışmalar, havacılık alanında devrim niteliğinde gelişmelere kapı aralamaktadır. Özellikle, 2000’li yılların başında emekliye ayrılan süpersonik uçak Concorde’un ardından, bu alanda büyük bir boşluk oluşmuştu. Ancak, Sky Magnetar adındaki yeni konsept, bu boşluğu doldurabilecek potansiyele sahip.

Tasarımcı Oscar Vinals, Magnetar konseptinin 112 metre uzunluğunda olduğunu ve hem yüksek hem de düşük hızlarda maksimum performans sunacak şekilde tasarlandığını belirtiyor. Dört kanatlı bir yapıya sahip olan bu uçak, aerodinamik verimliliği artırmak için özel olarak geliştirilmiştir. Uçak mühendisleri, Concorde’un emekliye ayrılmasından bu yana, Sky Magnetar gibi hipersonik uçakların yeniden tasarlanması için yoğun bir çaba sarf ediyorlar.

Buna karşın, Concorde’un Mach 2 hızındaki seyahati, Vinals gibi tasarımcıların aşmayı hedeflediği bazı zorluklara da sahipti. Magnetar’ın konsept görüntüleri incelendiğinde, bu uçak roket ve geleneksel bir uçağın birleşimini andırıyor. Vinals, Magnetar’ın saatte Mach 5 (4.200 mil) hızında uçabileceğini vurguluyor. Bu hız, Concorde’un sunduğu hızın üç katına denk geliyor.

Luxury Launches tarafından yapılan açıklamalara göre, bu kanatsız Dyson jet motoru, hava akışını kontrol etmek için hareketli bir difüzör, düşük sıcaklıklarda süper iletken mıknatıslar, bir yanma odası, plazma odası ve bir bypass ramjet motoru içeren teorik bir tahrik sistemi ile donatılmıştır. Bu sistem, turbofan motorunu hipersonik hızlarda bir roket motoruna dönüştürme potansiyeline sahiptir.

Elbette, Sky Magnetar henüz yalnızca bir konsept aşamasındadır. Ancak, tüm bileşenlerin bir araya gelmesi durumunda, New York’tan Londra’ya yolcu taşıyan bir aracı görme hayali oldukça heyecan verici. Bu tür bir hipersonik uçak, denizaşırı yolculukları daha az zahmetli hale getirebilir ve zaman tasarrufu sağlayabilir. Yine de, Mach 5 hızında seyahat edebilen bir uçağın, muhtemelen belirli sağlık gereksinimlerini beraberinde getireceği düşünülmektedir. Dolayısıyla, standart uçuşların yerini alacak böyle bir aracın hayata geçmesi, belli bir süre daha zor görünüyor.