AirCar’nin Vizyonu ve Üretim Stratejisi
AirCar, mühendislik tutkusunu hava ile buluşturan bir vizyonun ürünü olarak karşımıza çıkıyor. Kurucu ve CEO Eray Altunbozar önderliğinde geliştirilen iki farklı konfigürasyon üzerinde yoğunlaşan bu proje, tek kişilik ve iki kişilik modelleriyle satışa hazırlanıyor. Test süreçleri başarıyla tamamlanan tek kişilik versiyon, üretim maliyetlerini düşürürken, ikinci aşama olarak iki kişilik modelin üretimini kapsıyor. Bu dengeli yaklaşım, piyasanın farklı segmentlerini hedefliyor ve talebi hızlı bir şekilde karşılayabilecek esneklik sağlıyor.
Altunbozar’a göre tek kişilik uçan arabamodüler batarya tasarımı sayesinde pil değişimi hızlı ve pratik hale geliyor. Bu yaklaşım, altyapı gereksinimlerini azaltıyor ve kullanıcı deneyimini olumlu yönde etkiliyor.
Ön Siparişler ve Pazarlama Stratejisi
AirCar ailesinin iki kişilik versiyonu için 2027 sonunda teslimat hedefiyle ön satış başladı ve talepler hızla yükseldi. Bir haftada 100 adetlik satış rakamı, havacılık sektöründe alışılmadık derecede güçlü bir işaret olarak değerlendiriliyor. Altunbozar, ortaya çıkan bu talebin küresel bir rekora denk geldiğini vurguluyor. Ayrıca 2028 yılında teslimatı planlanan 300 adetlik ikinci konfigürasyon için de ön satışlar devam ediyor. Bu aşamalar, üretim planlamasının netleşmesini ve tedarik zincirinin güvence altına alınmasını sağlıyor.
Ön siparişlerin yüksek kısmının Türkiye’den geldiğini belirten Altunbozar, İrlanda, Katar, Almanya ve ABD gibi ülkelerden de talep aldıklarını ifade ediyor. ABD pazarında iki kişilik uçaklar hafif spor uçağı sınıfına dahil edildiği için kullanıcılar bireysel olarak uçuş yapabiliyor. Bu durum, AirCar’ın güvenlik ve regülasyon süreçlerine olan bağlılığını da güçlendiriyor ve dünya çapında farkındalık yaratıyor.
Teknik Özellikler ve Performans Kriterleri
AirCar, 80 kilometre menzil ve 130 kilometre saat maksimum uçuş hızı gibi değerlerle dikkat çekiyor. %100 elektrikli güç aktarımıyla çalışan araçlar, 250 kilogramlık taşıma kapasitesi sunuyor. ABD pazarındaki regülasyon değişiklikleri ile hafif spor uçakları kategorisine giren iki kişilik model, kullanıcıların bireysel uçuş deneyimi yaşamasına olanak tanıyor. Uçuş güvenliği için çeşitli sensörler ve kamera tabanlı izleme sistemleri aracın her an kontrol altında tutulmasını sağlıyor.
Altunbozar, araçların hafif spor uçak pilotaj eğitimi gerektirdiğini vurguluyor. Türkiye’de bulunan eğitim kurumlarının 45 saat yer eğitimi ve 30 saat uçuş eğitimi ile uçuşa hazırlanılabileceğini belirtiyor. Bu eğitim paketleri, kullanıcıların güvenli bir şekilde uçuşa başlayabilmesini hedefliyor. Ayrıca araçlar, helikopter pistlerinden veya ev bahçelerinden kalkış yapabilecek şekilde tasarlanıyor; belediyelerle bu tür inip kalkabilecek alanların oluşturulması için görüşmeler sürüyor.
Gürültü Seviyesi ve Operasyon Maliyeti
AirCar, normal bir helikoptere göre 3,5-4 kat daha sessiz çalışmayı hedefliyor. Bu sayede şehir içi kullanımlarda ses konforu artıyor ve çevresel etki azalıyor. Havacılık regülasyonlarına uygun şekilde güvenlik testleri tamamlandığında uçuşa başlanacağını belirten Altunbozar, tüm testsizlerin uçuşa uygun olmadığını net biçimde ifade ediyor. Uçuş sırasında şarj altyapısına uyumlu olan 400 voltluk sistemler de bu araçlarda kullanılıyor ve bu sayede şarj konforu artıyor.
Güvenlik Özellikleri ve Otonomite
AirCar’ın güvenlik konusundaki yaklaşımları arasında balistik paraşüt sistemi önemli bir role sahip. Aracın iç kısmındaki küçük füze, paraşütü açtığında motorları kapatarak güvenli bir inişi mümkün kılıyor. Bu sayede yolcuların güvenliği üst düzeyde korunuyor. Ayrıca araçta kapsamlı kameralar yer alıyor ve otonom özellikler sınırlı bir güvenlik seviyesiyle uygulanıyor. Tam otonomite için yeşil ışık henüz yakılmasa da sürekli iyileştirme ve test çalışmaları yürütülüyor.
Üretim ve Ar-Ge Perspektifi
AirCar’ın gerekli güvenlik standartları ve havacılık regülasyonlarına uygunluğu, standartlar doğrultusunda hareket edilmesi ile sağlanıyor. Prototipler Türkiye’nin Bilişim Vadisi’nde üretiliyor ve seri üretim için yerli motor üretimi ile birlikte bazı prototiplerde yabancı motor kullanımı alternatifleri değerlendiriliyor. Ekip, uçuş testlerinde kendisini pilot olarak sahada konumlandırıyor ve 15 dakikada yüzde 0’dan yüzde 80’e şarj oranı gibi yenilikçi pil teknolojilerini kullanıyor. Bu yaklaşım, toplam operasyon maliyetlerini düşürme ve kullanıcıya daha çekici bir yatırım sağlar nitelikte.
Genel olarak, AirCar’ın hedefi, iki farklı modele odaklanarak hem bireysel kullanıcılar hem de kurumsal partnerler için ölçeklenebilir bir uçuş deneyimi sunmaktır. Proje, yerli üretim kapasitesi ve küresel satış ağı ile ilerlediğinde, piyasa dinamiklerini değiştirecek potansiyele sahiptir. Yurt içi ve yurt dışı pilot deneyimlerini kapsayan kampanyalarla kullanıcılar için uçuş deneyimini deneyimlemek ve markaya olan güveni güçlendirmek amaçlanmaktadır. Bu da, AirCar’ın gelecekteki yol haritasında önemli bir kilometre taşı olarak karşımıza çıkıyor.
İlk yorum yapan olun