Yirmilik Dişler (Yirmi Yaş Dişleri)
Yirmilik dişler, diğer bir adıyla yirmi yaş dişleri, ağzın en arka kısmında yer alan üçüncü azı dişleridir. Bu dişler, birinci ve ikinci azı dişlerine benzerlik gösterse de, bazen daha küçük bir yapıda olabilmektedirler. Genellikle 17 ila 25 yaşları arasında ortaya çıkan bu dişler, bu yaş aralığındaki bireylerin gelişim sürecinin bir parçası olarak kabul edilmektedir. Ancak, herkesin dört yirmilik dişi de çıkmamış olabilir ve birçok insan bu dişlerin çekilmesi gerektiği durumlarla karşılaşmaktadır. Bu nedenle, insanların yirmilik dişlere neden sahip olduğunu merak etmesi oldukça doğaldır.
Yirmilik dişlerin kökenine baktığımızda, bu sorunun cevabının insanlığın geçmişinde yattığını görmekteyiz. Milyonlarca yıl önce, ilk insan atalarının çene yapıları ve dişleri günümüzdeki insanlarınkilerden daha büyük ve güçlüydü. Örneğin, Australopithecus afarensis adı verilen ve Lucy olarak adlandırılan ünlü fosil örneği, yaklaşık 3 ila 4 milyon yıl önce yaşamış bir türdür. Bu türün bireyleri, günümüz insanlarının dişlerine göre daha büyük ve kalın diş yapısına sahipti. Özel olarak kalın mineli ve üç büyük azı dişi bulunuyordu. Bu durum, o dönemlerde insanların beslenme alışkanlıkları ve yaşam tarzlarıyla doğrudan ilişkilidir.
Bilim insanları, ilk insan atalarının çiğ et ve bitkiler gibi sert yiyecekler tükettiği için daha güçlü çiğneme kaslarına ve sağlam diş yapılarına ihtiyaç duyduklarını düşünmektedir. Araştırmalar, fosilleşmiş dişlerdeki izler ve mikroskobik aşınma desenleri gibi özelliklerin incelenmesiyle, atalarımızın hangi tür besinler tükettiğini anlamaya çalışmaktadır. Tarım devrimi, yemek pişirme teknikleri ve gıda depolama yöntemleri gibi birçok faktör nedeniyle, günümüzdeki yiyecekler geçmişe göre çok daha yumuşak hale gelmiştir. Daha yumuşak yiyecekler, dişlerin iş yükünü azaltmakta ve dolayısıyla dişlerin daha az zorlanmasına neden olmaktadır. Bu durum, modern insanın çenelerinin atalarına göre daha küçük ve yüzlerinin daha düz bir yapıda evrimleşmesine yol açmıştır.
Milyonlarca yıl süren bu evrimsel değişiklikler sonucunda, yirmilik dişlerin günümüzdeki önemi giderek azalmıştır. Günümüzdeki insanların yaklaşık %25’inin en az bir yirmilik dişi tamamen kaybolmuş durumda; yani bu dişler hiç oluşmayabiliyor. Diğer dişler için de benzer bir durum söz konusu olabilse de, yirmilik dişleri bu konuda çok daha yaygın bir örnek teşkil etmektedir. Bilim insanları, bu durumun tam nedenini belirlemekle birlikte, ebeveynlerden miras alınan genetik özelliklerle bağlantılı olabileceğini öne sürmektedirler.
Bazı bilim insanları, yirmi yaş dişlerinin yokluğunun modern, küçük çeneli insanlar için bir avantaj sağladığını belirtmektedir. Daha küçük çenelere daha az diş sığdırmak, elbette ki daha kolay bir durumdur. Ancak yirmilik dişler, bazı durumlarda çene kemiğinin içine sıkışarak tam olarak çıkamayabilir ya da kısmen çıkabilirler. Bu tür gömülü dişler, ağrı, diş çürümesi veya diş eti iltihabı gibi sorunlara yol açabileceği için çekilmeleri gerekebilir. Ancak, eğer yirmilik dişler ağızda tamamen çıkmış, doğru konumda yer almış ve sağlıklıysa, genellikle çekilmelerine gerek bulunmamaktadır.