Neil Armstrong’un Ay’a İnişi ve Tarihi Anlar

Neil Armstrong’un Ay’a İnişi

20 Temmuz 1969 tarihinde Neil Armstrong, Apollo 11 Ay Modülü “Eagle”dan (Kartal) ilk adımını attı ve yüzyılın en unutulmaz konuşmalarından birini gerçekleştirdi. Eğer Armstrong ve Buzz Aldrin, önceden belirlenen programa sadık kalsalardı, o anki ikonik ifadesi “insan için küçük bir adım, insanlık için dev bir adım” yerine, muhtemelen sadece çeşitli horultularla karşılaşılabilirdi. Çünkü Ay’a iniş, son derece tehlikeli bir süreçti ve yolculuk boyunca pek çok zorlukla karşılaşılmıştı.

Eagle’a ait iniş aracının bilgisayarı, kendisini “otomobil büyüklüğünde” kayalarla dolu bir kratere yönlendirmişti. Bu durum, Armstrong’un kontrolü manuel olarak ele alarak inişi gerçekleştirmesi gerektiği anlamına geliyordu. Sonuç olarak, çok az yakıtla iniş yapabilmeyi başardılar. Ancak, son 13 dakika oldukça gergin geçti. İnişin ardından, mürettebatın planlanan birkaç saatlik mola süresi aslında son derece hak edilmişti.

Aldrin ve Armstrong’un, bu uzun yolculuğun ardından basit bir bacak esnetme hareketi yapmak yerine, iniş modülünden çıkmadan önce birkaç saat dinlenmeleri ve uyumaları gerekiyordu. NASA’nın transkriptlerine göre Apollo Komuta Kontrolü, inişin hemen sonrasında şöyle bir açıklama yaptı: “Şu anki planımız, Eagle’daki mürettebatın EVA [araç dışı aktivite] hazırlıklarına başlamadan önce bir süre yemek yiyip dinlenmelerini sağlamaktır.” Devamında, “Planlanan etkinlikten yaklaşık bir saat öncesine kadar kesin bir bilgiye sahip olamayacağız ya da makul bir zaman kazanma şansımız olmayacak” denildi.

Ancak, bu olayda ikili, Eagle’ı planlanandan biraz daha erken terk etmek için baskı yaptı. Ay yüzeyinde bir konuşma yapacak olan ilk insan olmanın heyecanı ile muhtemelen akıllarındaki son şey, sadece beş dakikalık bir şekerleme yapmak olabilirdi. Bu durum, insanlığın uzay keşiflerinde ne denli büyük bir adım attığının da bir göstergesi olarak tarihe geçti.