İzlanda’daki Volkanik Faaliyetler ve Grindavik Kasabası

İzlanda’nın Grindavik kasabasını çevreleyen alan, son haftalarda sismik aktivitelerin ötesine geçerek, sonuncusu birkaç gün önce gerçekleşen üç volkanik patlama ile sarsıldı. Bu olağanüstü olaylar, bölgedeki depremlerin sayısının ve şiddetinin artmasıyla birlikte, kasabanın geçtiğimiz Kasım ayında tahliye edilmesine yol açtı. Bilim insanları, yer altındaki devasa bir magma setinin oluştuğunu belirtti. Yeni analizler, bu magma setinin altındaki kuvvetlerin ne denli etkileyici olabileceğini ortaya koyuyor.

Magma setinin 15 kilometre uzunluğa sahip olduğu, kasabanın altındaki zemin yapısını çatlatması ve ünlü jeotermal spa ile önemli bir turizm merkezi olan Mavi Lagün’ü tehdit etmesi bekleniyor. Setin uzandığı ve yükseldiği gözlemlenirken, araştırmacılar magmanın bu seta doğru akışını tespit etti. Bu akışın hızı, araştırmacılar tarafından “ultra hızlı” olarak tanımlanıyor. Akış hızının saniyede 7.400 metreküp olduğu tahmin ediliyor; bu da her saniyede üç olimpik yüzme havuzunu doldurabilecek bir miktar anlamına geliyor.

Grindavik’in bulunduğu Reykjanes Yarımadası’nda, 2021 yılından bu yana üç volkanik patlama meydana geldi. Ancak bu patlamalardaki magma akış hızı, şu anda gözlemlenen miktardan 30 kat daha düşüktü. Bilim insanları, Aralık ayındaki ilk patlamadan bu yana yeni volkanik sistemin, önceki üç volkanik sistemin toplamından daha büyük olabileceğinden endişe ediyorlardı ve güncel veriler, bu kaygıların ne denli haklı olduğunu gösteriyor.

Ocak ayındaki patlama, kasabanın tahliye edilmesinin üzerinden uzun bir süre geçmesine rağmen Grindavik kasabasını etkiledi. Yeni patlama, 8 Şubat sabahı saat 5.30’da, 18 Aralık’taki patlamaya yakın bir bölgede, Grindavik’ten çok uzakta başladı. Lav çeşmelerinin 50 ila 80 metre yüksekliğe ulaştığı ve 3 kilometre yüksekliğe kadar çıkan bir duman bulutu oluşturduğu gözlemlendi.

İzlanda Meteoroloji Ofisi, Grindavik’te “tefra” şelalelerinin oluştuğunu bildirdi. “Tefra”, lavın hızla soğuması sonucu meydana gelen köpüklü bir malzeme türüdür. Patlamanın etkisi yavaş bir şekilde azalmakta ve artık Aralık ayında gözlemlenenlerle kıyaslanabilir bir seviyeye inmiştir. İMO personelinin raporunda, “Püsküren çatlağın bir kısmından yükselen koyu renkli duman, muhtemelen magmanın yer altı suyu ile etkileşiminden kaynaklanıyor ve bu durum, beyaz buhar bulutunun koyu volkanik bulutla birleşmesine yol açan hafif bir patlayıcı faaliyetle sonuçlanıyor” deniliyor.

Rapor, “Görünüşe göre tefra şu anda patlayan çatlaktan çok uzaklara gitmiyor. Volkanik duman, güneybatıya doğru dağılmış durumda” şeklinde devam ediyor. Magmanın hareketini detaylandıran bir makale, Science dergisinde yayımlandı.