Yapay Zeka ve ABD’nin Askeri Stratejileri
Pentagon’dan medyaya sızan bilgilere göre, ABD, hava saldırılarında hedeflerin belirlenmesine yardımcı olması amacıyla yapay zeka algoritmalarını aktif bir şekilde kullanıyor. Bu gelişme, askeri stratejinin teknolojiyle birleştiği noktada önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
Kısa bir süre önce, bu yapay zeka algoritmaları, Orta Doğu’daki bir operasyon kapsamında 85’ten fazla hava saldırısında hedeflerin seçilmesinde kritik bir rol oynadı. Özellikle, 2 Şubat’ta Irak ve Suriye’nin çeşitli bölgelerinde gerçekleştirilen çok sayıda bombardımanda, yapay zeka yine hedefleri belirleyerek önemli sonuçlar elde etti. Bu saldırılarda, roket ve füze depolarının yanı sıra, insansız hava araçları (drone) ve milis operasyon merkezleri gibi kritik hedefler imha edildi.
Ancak bu durum, bazı endişeleri de beraberinde getiriyor. İnsanlar, sivil yerleşimlerin güvenliği için yapay zekanın hedef belirleme sürecinde bir güvenlik kontrolü bulunup bulunmadığını sorgulamaya başlıyor. Bu hava saldırıları, Biden yönetiminin Ocak ayında Ürdün’de üç ABD askerinin ölümüne yol açan bir insansız hava aracı saldırısına verdiği yanıtlardan biri olarak görülüyor. ABD, bu saldırıdan İran destekli grupları sorumlu tutuyordu.
ABD Merkez Komutanlığı’nın baş teknoloji sorumlusu Schuyler Moore, Pentagon’un yapay zeka kullanımıyla ilgili şu açıklamalarda bulundu: “Tehditlerin nerede olabileceğini belirlemek için bilgisayar görüşünü kullanıyoruz.” Bilgisayar görüşü, belirli nesneleri görsel olarak tanımlamak için algoritmaların eğitilmesi anlamına geliyor. Bu bağlamda, hükümetin son bombalamalarına yardımcı olan algoritmalar, Savunma Bakanlığı genelinde otomasyonun daha fazla kullanılmasını teşvik etmek amacıyla geliştirilmiş bir program olan Project Maven‘ın bir parçası olarak öne çıkıyor.