Uzayda Suç ve Adli Tıp Araştırmaları

Gelecekte insanları Mars’a göndermek, Dünya’nın yörüngesine yerleştirmek ya da başka gezegenlere insan gönderme hayalleri kuran birçok kuruluş mevcut. Bu kuruluşlar, uzayda insan varlığının artmasıyla birlikte, beraberinde bazı sorunları da getireceğinin farkındalar. Bazı araştırmacılar, insanlığın gittiği her yerde şiddet ve suçun da peşinden geleceğine dair uyarılarda bulunuyor. Bu bağlamda, bilim insanları, uzaydaki olası suçları daha etkili bir şekilde çözebilmek için yeni adli tıp yöntemlerini şimdiden araştırmaya başladılar.

Bu konu, Staffordshire Üniversitesi ve Hull Üniversitesi’ndeki araştırmacıların yeni bir çalışmasının merkezinde yer alıyordu. Araştırma, mikro yerçekimi ortamlarında kan lekesi desenlerinin nasıl inceleneceğini ele alıyor. Uzay adli tıbbının doğasını anlamak amacıyla araştırmacılar, modifiye edilmiş bir Boeing 727 parabolik uçağında çeşitli deneyler gerçekleştirdiler. Bu deneylerde, insan kanının yoğunluğunu ve viskozitesini simüle etmek için yüzde 40 gliserin ve yüzde 60 kırmızı zemin boyası karışımı kullanıldı.

Deney sırasında, yerçekiminin azaldığı anlarda kan damlacıkları hidrolik bir şırıngadan serbest bırakıldı. Bu örneklerin, mikro yerçekimi durumlarında kanın nasıl hareket ettiğine dair değerli bilgiler sağlaması ve böylece bu tür ortamlarda işlenen suçlar için kan modellerinin nasıl ölçüleceğini anlamak amacıyla gerçekleştirildiği düşünüldü. Araştırmacılar, yerçekimi etkisi olmadığında kan damlacıklarının yüzey gerilimi ve kohezyonunun arttığını keşfettiler.

Bu bulgu, uzayda serbest bırakılan kan damlacıklarının daha büyük bir kuvvet ayrılmalarına neden olana kadar yüzeylere yapışacağı anlamına geliyor. Ayrıca, damlacıkların daha yavaş bir yayılma hızı sergilediği ve bu nedenle Dünya’daki hiçbir örneğe yansımayan farklı şekil ve boyutlara sahip olduğu gözlemlendi. Bilim insanları, bu araştırmadan elde edilen verilerle, olası suç simülasyonları üzerinde çözüme nasıl ulaşabileceklerini test etmeyi planlıyorlar.

Henüz uzayda işlenecek bir cinayet vakasına tanıklık etmemiş olsak da, bir gün böyle bir durumun yaşanması muhtemel. Eğer bu acı durum gerçekleşirse, suçluları tespit edebilme yeteneğimiz, aynı zamanda caydırıcı bir etki de yaratacaktır.