Apple’a Yönelik Antitröst Davası
Amerika Birleşik Devletleri Adalet Bakanlığı, 15 eyalet ve Columbia Bölgesi’ndeki Başsavcılar ile birlikte, tekelci uygulamaları sınırlandırmayı hedefleyen Sherman Antitröst Yasası’nın 2. Bölümünü ihlal ettiği gerekçesiyle Apple’a karşı dava açtı. Bu davada, Apple’ın birçok iddia ile birlikte, geliştiricilerin iPhone’un yeteneklerini geliştirmelerini zorlaştırdığı ve iPhone’dan vazgeçmelerini engellediği öne sürülüyor. Bu durum, akıllı telefon pazarının genel sağlığını olumsuz etkileyerek rekabeti azalttı.
ABD Başsavcısı Merrick Garland, yaptığı bir video brifinginde Apple’ın ABD akıllı telefon pazarındaki payının %65 olduğunu açıkladı. Garland, “Apple’ın akıllı telefon pazarındaki tekel gücünü sadece rekabette önde kalarak değil, aynı zamanda federal antitröst yasasını ihlal ederek sürdürdüğünü” belirtmektedir.
Apple ise buna karşılık, akıllı telefon pazarında küresel ölçekte yalnızca %20’lik bir pazar payına sahip olduğunu ve yalnızca ABD’de değil, dünya genelinde de rekabet ettiğini vurgulamaktadır.
Davanın Temel Şikayetleri
Dava, üç ana şikayet etrafında şekilleniyor:
- Geliştiricilere Kısıtlamalar: İlk şikayet, Apple’ın “geliştiricilere yönelik sözleşmeye dayalı kısıtlamaları seçici bir şekilde uyguladığı ve kritik erişim noktalarını gizlediği” yönündedir. Diğer akıllı telefon markaları, geliştiricilerin dokunarak ödeme gibi donanım özelliklerine erişimini sağlayabilirken, Apple bu özellikleri kendi Apple Pay platformuna özel tutmaktadır. Bu durum, her işlem için Apple Pay’in zorunlu hale gelmesiyle birlikte Apple’ın büyük bir gelir elde etmesine yol açmaktadır.
- Donanım Erişimi Kısıtlaması: Ayrıca, Apple’ın telefon donanımına erişimi kısıtlaması, akıllı saatler gibi aksesuarların birlikte çalışamaması anlamına geliyor. Örneğin, yeni Galaxy Watch, son model Apple iPhone ile uyumlu değildir. ABD hükümetine göre, Apple Watch’u da yalnızca iPhone ile kullanmak mümkün; bu durum, Apple Watch alıcılarını iPhone satın almaya zorlamaktadır.
- Rekabeti Engelleme: İkinci şikayet ise, Apple’ın “kullanıcıları iPhone’a bağımlı hale getirmeye devam ederek, birlikte çalışabilirliği artıracak ve tüketiciler ile geliştiriciler için maliyetleri düşürecek uygulamaları, ürünleri ve hizmetleri baltaladığı” yönündedir. Bu, iMessage ve yeşil balon tartışmalarının çok daha derin bir boyuta taşınmış halidir.