Vikingler döneminde, bir erkeğin bir tüccar loncasının parçası olup olmadığını belirlemenin ilginç bir yolu vardı: Dişlerine bakmak. İskandinavya’daki Viking iskeletleri üzerine yapılan yeni bir analiz, ticaret mesleğine adım atan erkeklerin dişlerinde yatay oyuklar bulunduğunu ortaya koydu. Bu durum, onların özel bir kabul töreninden geçtiğini ve bu yolla bir mesleki gruba ait olduklarını düşündürüyor.
Bu araştırmanın yazarları, İskandinavya’nın dört bir yanındaki iskeletlerin dişlerinde bu ilginç çentiklerin bulunduğu toplam 130 örnek tespit etti. Ancak bu çentiklerin tam olarak ne anlama geldiğini kesin bir şekilde söylemek zor. Yine de araştırmacılar, bu diş işaretlerinin sadece “erkek cinsiyetli bireylerde” gözlemlendiğini ve örneklerin büyük bir kısmının İsveç’in doğu kıyısında yer alan Gotland adasındaki önemli ticaret alanlarından geldiğini vurguluyorlar.
- Örneğin, Gotland’ın Viking Çağına ait Kopparsvik mezarlığında, mezarlığın muhtemelen ziyaretçi tüccarlar gibi yerel olmayan kişiler için ayrılmış bir alanında bulunan neredeyse tüm iskeletlerin dişlerinde bu garip oyuklar mevcuttu.
- Bu nedenle, diş törpüleme geleneğinin daha büyük profesyonel tüccar gruplarının ticari faaliyetleriyle bağlantılı olabileceği düşünülüyor.
Araştırmacılar, “bu teoriye göre, kapalı bir tüccar grubu için bir kabul töreni ve kimlik işareti olarak, daha sonraki loncaların bir tür öncüsü olarak işlev görmüş olabilirler” şeklinde ifade ediyorlar. İlk Viking loncalarının tam işleyişi hakkında kesin bir bilgi yok; ancak araştırmacılar, değiştirilmiş dişlerin gösterilmesinin üyelere belirli “ticari avantajlar, koruma veya diğer ayrıcalıklar” sağladığını öne sürüyor.
İlginç bir şekilde, yazarlar tarafından tespit edilen tüm iskeletlerin, “lonca kardeşleri” olarak bilinen topluluklar hakkında bilgi veren rün taşlarının da kanıtladığı gibi, bu ticaret topluluklarının İskandinavya’da daha yerleşik hale gelmiş gibi göründüğü geç Viking Çağı’ndan önceki dönemlere tarihleniyor.
Daha da dikkat çekici bir detay, bu törpülenmiş dişlere sahip olan bazı bireylerin, ritüel olarak öldürüldüklerine dair izler taşıyarak, köle ya da mahkum olarak gömülmüş olmalarıdır. Bu durum, ayrıcalıklı bir tüccar kardeşliğine üyeliğin kalıcı olmadığını, katılımcıların bile “sosyal kimliklerinde çarpıcı bir değişim” yaşayabileceğini ve sonunda köleliğe düşebileceğini gösteriyor.
Araştırmanın yazarları, bu tür diş işaretlerine sahip erkeklerin yanı sıra, bebeklik döneminde kafataslarının kasıtlı olarak deforme edildiği anlaşılan üç kadının kalıntılarını da tespit ettiler. Bu üç kadının kalıntıları da Gotland’da bulundu ve Viking dünyasında kafatası modifikasyonunun yaygın olmadığı düşünüldüğünde, büyük bir ikilem oluşturuyor.
Bu nedenle, araştırmacılar, bu kadınların erkek tüccar akrabalarıyla birlikte adaya yerleşmiş yabancılar ya da muhtemelen elit statülerini simgelemek için kafatası değişiklikleri yapılmış çok uzak yerlerde doğmuş başarılı Viking tüccarlarının kızları olabileceğini öne sürüyor. Bu kadınların kim olduğunu veya kafalarının neden deforme olduğunu kesin olarak belirlemek mümkün değil, ancak Viking kıyafetleri ve gösterişli mücevherlerle gömülmeleri, Gotland toplumunda kabul gördüklerini gösteriyor.
Araştırma, Current Swedish Archaeology dergisinde yayımlandı.