NASA’nın Voyager 1 Sondasındaki Gizemli Sorunlar

NASA’nın Voyager 1 Sondası ile İlgili Gizemli Sorunlar

Geçtiğimiz Kasım ayından bu yana, NASA’nın efsanevi Voyager 1 sondası, Dünya’ya anlaşılmaz, karmaşık bilim ve mühendislik verileri göndermekte. Uzun süre boyunca bu durumun neden kaynaklandığını çözmek için NASA mühendisleri tam 5 ay boyunca yoğun bir çaba sarf etti.

Yapılan detaylı incelemeler sonucunda, Voyager’ın bilimsel ve mühendislik verilerinin, telemetri modülasyon ünitesi (TMU) ve radyo vericisi üzerinden gönderilmeden önce, bu verilerin paketlenmesinden sorumlu uçuş veri alt sistemi (FDS) üzerindeki küçük bir bozuk hafıza bölümü nedeniyle bozulduğu doğrulandı. Bu durum, uzay aracındaki bilgisayarın hafıza modülünün arızalanması sonucunda ortaya çıktı ve bu nedenle Voyager, Dünya’ya hatalı veriler göndermeye başladı.

Mart ayının başında, NASA ekibi, uzay aracındaki bilgisayarın yazılım kodunun yanı sıra, değişkenleri içeren FDS belleğinin bir okumasını geri göndermesi için bir ‘dürtme’ komutu yayınladı. Bu işlem sonucunda, FDS belleğinin yaklaşık %3’ünün bozulduğunu ve bu bozulmanın bilgisayarın normal işlevlerini yerine getirmesini engellediğini tespit ettiler.

NASA, bu sorunun iki olası sebebi olduğunu belirtiyor: Uzaydan gelen bir enerji parçacığının çarpması ya da silikonun şu anki yaşı olan 46 yıl. Voyager 1, inşa edildiği dönemde böyle bir süre boyunca çalışabileceği düşünülmemişti. Aslında, bu uzay aracı 20-30 yıl önce ömrünü tamamlamış olmalıydı ve şu an uzayda bir çöp olarak dönüp durması bekleniyordu.

Uzay Gemisinin Yanıt Süreci

Bir uzay aracında hata ayıklama ve onarım işlemleri oldukça karmaşık bir süreçtir. Voyager 1, yıldızlararası uzaya ulaşan ve güneş sisteminin dışına çıkan ilk insan yapımı nesne olma özelliğini taşıyor. Uzay aracına gönderilen bir komutun ardından yanıt alabilmek için 45 saat beklemek gerektiği için mühendislerin, en basit testler için bile haftalarca hatta aylarca süren veri alışverişine sabretmeleri gerekiyor.

Bu durumu göz önünde bulunduran NASA mühendisleri, hafıza modülündeki bozukluğu ancak 5 ay sonunda tespit edebildiler. Şimdi mühendisler, hafızanın bozuk olan %3’lük kısmını devre dışı bırakacak bir yazılım güncellemesi yapmayı planlıyorlar. Bunun doğru çalıştığından emin olmak için ise yine aylar sürecek bir ‘komut gönder – cevap al’ döngüsüne hazırlanmaları gerekiyor.

Ancak, geçen bu onlarca ay süresince Voyager’ın devasa bir uzay gemisinin yanından geçip uzaylılarla iletişim kurmuş olsa bile, bu durumun haberini alamayacağız. Çünkü gelen veriler, anlaşılmaz bir şekilde bozuk olarak iletiliyor.