Taksi Çağırma Uygulamaları: Waymo ve Uber
Waymo markası belki herkes tarafından bilinmiyor, ancak Uber, günümüzde birçok insanın aşina olduğu bir isim. Her iki uygulama da temel olarak “taksi çağırma” hizmeti sunuyor. Waymo, Google’ın geliştirdiği yapay zeka destekli otonom araçlarla yolculuk yapmanızı sağlarken; Uber, sürücülerle müşterileri buluşturarak hizmet veren bir platformdur. Ancak bu iki devin karşısına yeni bir rakip çıkabilir.
Elon Musk’ın Otonom Taksi Servisi
Elon Musk, Tesla’nın üretmiş olduğu otomobillerin daha fazla gelir elde etmesi amacıyla otonom taksi servisi kurma çalışmalarına hız verdi. Hatta, Tesla’nın sosyal medya hesaplarında yeni uygulamanın ilk teaser’ları paylaşılmaya başlandı. Tesla’nın satışları son dönemde beklentilerin altında kalmış durumda. Elektrikli araçlara olan güvenin azalması, bataryaların hızlı bir şekilde tükenmesi ve yeni bataryaların yüksek maliyetleri, elektrikli araçların başlangıçtaki “daha ekonomik yolculuk” vaadini sorgulatmaya başladı. Pil yenileme maliyetlerinin de göz önüne alındığı durumda, elektrikli otomobillerin benzinli araçlardan daha pahalıya mal olduğunu düşünen birçok kişi var.
Yeni Gelir Modeli
Bu zorluklara karşı, Tesla şimdi kendisine yeni bir gelir kapısı açma peşinde. Waymo ve Uber’e rakip olmayı hedefleyen bu yeni hizmet, otonom Tesla araçlarının çağrılmasıyla A noktasından B noktasına yolcu taşımayı amaçlıyor. Böylece, Tesla, bu hizmetle birlikte önemli bir ekonomik fırsat yakalayabilir.
Uygulama Özellikleri
Tesla’nın bu otonom taksi servisini hangi ülkelerde veya şehirlerde başlatacağı henüz netlik kazanmış değil. Ancak, yolcular uygulama üzerinden araçların içindeki ısıyı, çalacak müziği kontrol edebilecek, camları açıp kapayabilecek. Bu özellikler, kullanıcı deneyimini artırmayı hedefliyor. Ancak sosyal medyada bu yeni hizmetle ilgili tartışmaların da alevleneceği tahmin ediliyor. Çünkü Tesla’nın otonom sürüş teknolojisine duyulan güven, bazı kişilere endişe veriyor.
Kaza Riski ve Sorumluluk
Kazasız sürüş garantisi var mı? Tesla’nın Autopilot uygulamasında, bugüne kadar yaşanan ölümlü kazalar sebebiyle, şirket kendisini araç sahipleriyle imzaladığı sözleşmeler aracılığıyla koruyabiliyordu. Ancak, tamamen otonom araçlarla yolcu taşımaya başladığında, araçların neden olduğu kazalarda yaşanan tüm can ve mal kayıplarının sorumluluğu Tesla’ya ait olacak. Bu durum, şirketin otonom sürüş teknolojisine duyduğu güveni sorgulatıyor. Tesla’nın bu cesareti, gerçekten Autopilot sistemine olan inancını gösteriyor olabilir ama bu güven, pek çok kişi için endişe kaynağı. Çünkü trafikte ne yapacağı belirsiz bir otonom Tesla ile karşılaşmayı kimse istemeyebilir. Tesla’nın bu güveninin ne kadar sağlam olduğunu, önümüzdeki günlerde göreceğiz.
