Çin’in göz alıcı mühendislik başarılarından biri olan Büyük Danyang-Kunshan Köprüsü, yalnızca dünyanın en uzun köprüsü unvanını taşımakla kalmayıp, aynı zamanda ikinci en uzun köprü olarak da dikkat çekiyor. Bu muazzam yapı, Pekin-Şanghay Yüksek Hızlı Demiryolu’nun önemli bir parçasını temsil ediyor ve Şanghay ile Nanjing şehirlerini birbirine bağlıyor.
Köprü, 164,8 kilometrelik bir uzunluğa sahip olup, pirinç tarlaları, göller, nehirler ve şehirlerin üzerinden geçiyor. Yangtze Nehri’nin Şanghay’daki ağzına paralel bir şekilde uzanan bu devasa yapının ortalama yüksekliği 100 metre civarındadır. Ancak, gemilerin altından geçmesine olanak tanımak için bazı bölümleri 150 metreyi bulacak şekilde tasarlanmıştır. Bu dev köprü, uzunluğu ve altındaki arazi farklılıkları nedeniyle, teknik olarak viyadük ve kablolu askılı köprü olarak iki farklı yapı tipi içerir.
- Viyadükler: Köprünün altındaki bir dizi kule veya kemerle desteklenen köprülerdir.
- Kablolu köprüler: Üzerindeki kulelerden geçen çapraz, düz gerilimli kablolarla desteklenen köprülerdir.
Köprü o kadar uzun ki, Langfang-Qingxian viyadüğü adı verilen bir bölümü, 114 kilometrelik uzunluğuyla dünyanın en uzun ikinci köprüsü olarak kabul ediliyor.
Kısa Sürede Tamamlanan Bir Dev Proje
Büyük Danyang-Kunshan Köprüsü, yalnızca dört yıl süren zorlu bir inşaat sürecinin ardından, 2011 yılında tamamlandı. Bu olağanüstü yapı, Nigbo’dan Jiaxing’e olan 4 saat 30 dakikalık tren yolculuğunu sadece 2 saate indirerek bölgedeki demiryolu taşımacılığında devrim yarattı. İnşaatı yaklaşık 8,5 milyar dolara mal oldu ve köprünün yapımında yüz binlerce ton çelik kullanıldı. Ayrıca, köprü, yaklaşık 11.500 beton sütunla destekleniyor; Suzhou’daki Yangcheng Gölü’nü geçen bir bölümünde ise yalnızca 2.000 sütun bulunmaktadır.
İnşaatın hızı dikkate değer olsa da, köprü deprem, tayfun gibi doğal afetlere karşı dayanıklılık gösterecek şekilde tasarlanmıştır. Ayrıca, bir donanma gemisinin doğrudan 300.000 tonluk darbelerine bile dayanabilecek bir yapıya sahiptir. Bu köprü, sadece bölgedeki ulaşımı geliştirmekle kalmamış, aynı zamanda insanların kısa sürede etkileyici manzaraları deneyimlemek için dünyanın dört bir yanından seyahat etmelerine olanak tanıyarak başlı başına bir turistik cazibe merkezi haline gelmiştir.