Boyutları ile yarattıkları heyecanı gerçekten devasa oldukları için hak eden çok az hayvan bulunmaktadır. Muazzam kilo alabilen ayılar ve hatta filler bile, bir zamanlar Dünya’da dolaşan devasa yaratıklarla boy ölçüşemiyorlar. Bu konuda genellikle dinozorlar övülse de, Titanoboa cerrejonensis isimli başka bir dev sürüngen de oldukça dikkat çekicidir.
Titanoboa, yaklaşık 66-56 milyon yıl önce Paleosen döneminde yaşamıştır. Bu devasa yılan, dinozorların neslinin tükenmesiyle oluşan ekolojik boşluğu doldurmuş ve yaşadığı tropik Güney Amerika ormanlarının en büyük yırtıcısı haline gelmiştir. Kuzey Kolombiya’da, Cerrejón olarak adlandırılan bölgede, dünyanın en zengin fosil yataklarından biri olan bir madende, bu muazzam yılanın kalıntıları keşfedilmiştir.
Araştırmacılar, en iyi korunmuş iki omurgalıyı, günümüzde yaşayan yılan türleriyle karşılaştırarak, yaklaşık boyutlarını hesaplamışlardır. Titanoboa’nın uzunluğunun yaklaşık 12,8 ila 14,3 metre civarında olduğu ve bir tondan fazla ağırlığa sahip olduğu tahmin edilmektedir. Bu devasa yılan, yoğun orman ve bataklık ortamda yaşamış ve muhtemelen o dönemde çevresindeki tüm diğer hayvanlara korku salmıştır.
Smithsonian Tropikal Araştırma Enstitüsü’nden paleontolog Carlos Jaramillo, Smithsonian Magazine ile yaptığı görüşmede, “Cerrejón, dünyanın herhangi bir yerindeki tam bir antik tropik ekosisteme açılan en iyi ve muhtemelen tek penceredir” şeklinde ifade etmiştir. Bulunan fosiller, Titanoboa’nın Boidae familyasına ait olduğunu ortaya koymuştur. Muhtemelen zehirli olmayan bir tür olan Titanoboa, büyük olasılıkla günümüzün boa yılanlarından pek farklı değildi. Ancak, devasa çeneleriyle avını yakalamak için pusuya yatan bir yırtıcı olarak, avını ezerek ya da boğarak öldürmek yerine, büyük bir güçle yakaladığı düşünülmektedir.
Madende, dev kaplumbağalar veya timsah benzeri türlerin fosilleri de bulunduğundan, Titanoboa’nın avlarının muhtemelen bu türlerden oluştuğu tahmin edilmektedir. Titanoboa, şimdiye kadar yaşamış bilinen en büyük yılandır. Bu kadar büyüleyici bir boyutta olduğu göz önüne alındığında, araştırmacılar, bu dev yaratığın metabolizmasını desteklemek için tropik bölgelerde ortalama sıcaklığın en az 30-34°C olması gerektiğini vurgulamaktadır. Böylece, bu fosiller yalnızca Titanoboa’ya değil, aynı zamanda yaşadığı ve avlandığı çevreye de ışık tutmaktadır.