Kıyamet Saati: Gece Yarısına 90 Saniye Kaldı
Gazze’deki korkunç savaşın ve artan çatışmaların gölgesinde, tarihin en sıcak yılını geride bırakmış olmamızın etkisiyle, Kıyamet Saati (Doomsday Clock) bu yıl da gece yarısına 90 saniye kala olarak belirlendi. Her yıl, zamanın ne kadar kritik olduğuna dair bir ölçüt sunan Atom Bilimcileri Bülteni, saati kıyamete en yakın zaman olan 90 saniye kala olarak sabitledi. Bu, saatin şimdiye kadar yok oluşa en yakın olduğu anı temsil ediyor ve bu yıl da aynı şekilde devam ediyor.
Atom Bilimcileri Bülteni’nin başkanı ve CEO’su Rachel Bronson, düzenlenen basın etkinliğinde önemli bir mesaj verdi: “Açıklamamızdaki iki temel mesaj, gece yarısına 90 saniye kalanın son derece kararsız bir durum olduğunu ve bu durumun rehavete yol açmaması gerektiğidir. Ayrıca, teknolojinin ilerlemesi ve bu teknolojileri yönetme yeteneğimiz de kritik bir öneme sahip” dedi.
Bülten, Kıyamet Saatinin yalnızca “insanlığın küresel felakete metaforik yakınlığını görselleştirdiğini” belirtiyor. Bu saat, Martyl Langsdorf tarafından 1947 yılında, Bulletin dergisinin kapağı için tasarlanmış ve “göz alıcı bir görünüm için” gece yarısına yedi dakika kala olarak ayarlanmıştı. Günümüzde ise bu saat, iklim değişikliği, nükleer silahlanma ve yapay zeka gibi insan kaynaklı tehditleri değerlendiren bilim ve güvenlik uzmanları tarafından belirleniyor.
Bronson, etkinlikte bu yılki kararlarını özetlerken, “Nükleer silahlara sahip ülkeler, modernizasyon programlarıyla yeni bir nükleer silahlanma yarışı yaratma tehdidi oluşturmaktadır. Dünya, tarihin en sıcak yılını yaşadı ve büyük seller, yangınlar ve iklimle bağlantılı diğer felaketler meydana geldi. İklim değişikliği konusunda yeterli önlem alınmaması, milyarlarca yaşamı ve geçim kaynağını tehdit ediyor. Biyolojik araştırmalar, gelecekteki salgınları önlemek adına faydalı olduğunu kanıtladı, ancak aynı zamanda salgınlara yol açma riski de barındırıyor. Yapay zekadaki son gelişmeler ise, medeniyeti çeşitli şekillerde geliştirebilecek veya tehdit edebilecek bir teknolojinin nasıl kontrol edileceği konusunda birçok soruyu gündeme getiriyor” şeklinde konuştu.
Bunun yanı sıra, bu saat aslında yaratıcılarının en çok önem verdiği konularda farkındalık yaratmayı amaçlıyor. Gelecek yıl, bültenin uzmanları o zamana kadar ne kadar ilerleme kaydedildiğini değerlendirdikten sonra saati ileri veya geri alabilir. Bu durum, insanlığın geleceği açısından büyük bir öneme sahip olup, dikkatle takip edilmesi gereken bir gelişmedir.