Küresel COVID-19 Salgını Sonrası Uzay Araştırmaları
Kısa bir süre önce tüm dünyayı etkisi altına alan COVID-19 salgını, birçok insanın aynı ortamda uzun süre birlikte bulunmanın getirdiği stresin farkına varmasına neden oldu. Bu nedenle, Rusya Bilim Akademisi’nin SIRIUS-23 projesine katılan altı erkeğin ve kadının 360 gün boyunca kapalı bir alanda yaşayacakları durumu düşünmek oldukça ilginç. Bu altı kişilik ekip, mürettebat komutanı Yuri Sergeevich Chebotarev, uçuş mühendisi Anzhelika Anatolyevna Parfyonova, mürettebat doktoru Ksenia Dmitrievna Orlova ve araştırmacılar Olga Sergeevna Mastitskaya, Ksenia Sergeevna Shishenina ve Rustam Nazimovich Zaripov‘dan oluşmaktadır.
Ekip, Moskova’nın yakınındaki Biyomedikal Sorunlar Enstitüsü’nün (IBMP) kapalı bir tesisinde geçirecekleri bir yıl boyunca, simüle edilmiş bir Ay görevine hazırlanacak. Bu, NASA ve IBMP’nin ortak bir çalışması olan ve “Benzersiz Karasal İstasyonda Bilimsel Uluslararası Araştırma” anlamına gelen SIRIUS projesinde başlatılan dördüncü görevdir. Önceki deneylerde olduğu gibi, mürettebat, bir dizi simülasyon gerçekleştirecek; bu simülasyonlar arasında yakın uçuşlar, çok sayıda “iniş” ve yüzey operasyonları yer alacak. Ayrıca, araştırmalar için bir gezici kullanarak çeşitli bilimsel deneyler gerçekleştirecekler.
Ancak bu simülasyonların yanı sıra, görevlerin asıl amacı, insan bedeninin ve zihninin uzun süreli uzay uçuşları esnasında ne şekilde uyum sağladığını anlamaktır. NASA, 2019’daki SIRIUS-18/19 görevlerinin başlangıcında, bu araştırmaların Ay yüzeyini keşfetmekle ilgili olmadığını belirtmişti. Bunun yerine, farklı ülkeleri ve kültürleri temsil eden mürettebatlarla yapılan uzay uçuşu görevlerinde artan sürelerin insan üzerindeki etkilerini gözlemlemek için bir dizi görev olduğunu açıklamıştı.
Bu seferki görev, NASA’nın projeye dahil olmadığı için oldukça sıra dışı bir nitelik taşıyor. NASA Johnson Uzay Merkezi’nde halkla ilişkiler uzmanı Anna Schneider, Space.com’a yaptığı açıklamada, “Ajans, 12 aylık SIRIUS 23 misyonuna katılmıyor” dedi. Schneider, NASA’nın İnsan Araştırma Programı’nın gelecekte gerçekleştirilecek insanlı uzay uçuşu görevlerine temel teşkil edecek araştırmaları desteklemek amacıyla çeşitli ulusal ve uluslararası analogları değerlendirdiğini belirtti. Bunun yanı sıra, Antarktika dahil olmak üzere izolasyon araştırmaları ve diğer Dünya tabanlı analoglara da katıldıklarını ifade etti.
SIRIUS-23, Amerikalıların yer almadığı ve tüm mürettebatın Rusça konuştuğu ilk tek dilli izolasyon deneyi olarak kaydediliyor. Ayrıca, Colorado Maden Okulu’nda uzay kaynakları alanında doktora öğrencisi olan ve SIRIUS-19 ekibinde yer alan Anastasia Stepanova, altı mürettebatın dördünün kadın olmasının dikkat çekici bir durum olduğunu vurguladı. Stepanova, Space.com ile yaptığı görüşmede, “Sirius-23, önceki SIRIUS-17, 19 ve 21 simülasyonlarından birçok açıdan farklı” dedi ve ekledi: “Bir yıl, gemide pek çok biyomedikal deneyle dolu olacak zorlu bir süreç.”
Stepanova’nın açıklamalarına göre, mürettebatın çeşitli ciddiyetteki teknik arızalarla başa çıkma becerileri, uzun vadeli ve düzenli araç dışı faaliyetlerin ve gece çalışmasının fiziksel etkileri incelenecek. Ayrıca, daha önceki testlerde olumsuz etkilerinin gözlemlendiği gibi, bu kadar uzun süre izolasyonda kalmanın psikolojik ve sosyal sonuçları da derinlemesine araştırılacak. İnsanlığın gelecekte Ay ve Mars’ı kolonileştirme çabaları göz önüne alındığında, SIRIUS gibi deneyler, bu tür uzun mesafeli keşiflerin ne ölçüde mümkün olduğunu anlamak açısından kritik bir öneme sahip.