Dünyaca ünlü Loch Ness canavarı, ilk kez 1934 yılında çekilen ikonik fotoğrafla gündeme geldi. Bu fotoğrafa dayanarak, canavarın boyunun 1 ile 2 metre arasında olduğu öne sürülüyor. Ancak, diğer bazı fotoğraflar incelendiğinde, canavarın boyunun 15 ile 20 metre arasında olabileceği iddiaları da ortaya atılmıştır.
2018 yılında gerçekleştirilen bir eDNA çalışması, Loch Ness Gölü’nde bol miktarda A.anguilla DNA’sının bulunduğunu ve bu durumun gölde muhtemelen büyük, kıvrımlı yılan balıklarının yaşadığına işaret ettiğini ortaya koymuştur. Bu da, Loch Ness canavarının aslında dev bir yılan balığı olabileceği ihtimalini gündeme getiriyor. Peki, canavarın gerçekten dev bir yılan balığı olma olasılığı ne kadar?
Araştırmacılar, Loch Ness Gölü’ndeki avlanma verilerini incelediklerinde, gölde büyük bir yılan balığı (minimum 1 metre) bulma şansının yaklaşık 50.000’de 1 olduğunu belirlediler. Yazarlar, bu durumu değerlendirirken, “ancak, bu pek de varsayılan canavara benzemiyor” şeklinde bir ifade kullandılar. Gerçekten de, Loch Ness’te 6 metrelik bir yılan balığı bulma olasılığı neredeyse sıfır olarak çıkmaktadır. Bu nedenle, büyük yılan balıkları, göl yüzeyinde bazı görgü tanıklarının gördüklerini açıklıyor gibi görünse de, olağanüstü büyük hayvanların varlığını pek olası kılmamaktadır.
Peki, bu yılan balığı teorisi nereden geldi? 1970’lerde biyolog Roy Mackal, gölde büyük yılan balıklarının var olabileceği sonucuna varmıştı. Bu sonuca ulaşmasında, kurduğu bir tuzakla çarpık bir örnek toplaması etkili olmuştur. Nessie’nin tanımlayıcı özellikleri düşünüldüğünde, bu fikir aslında mantıklı bir zemin kazanıyordu: Uzun, ince bir boynun üzerinde bir kafa, aşırı esneklik, pektoral yüzgeçler ve koyu renk… Ancak, yeni araştırmalar, dev yılan balığı teorisini büyük oranda çürütmüş gibi görünmektedir. Yani, Loch Ness canavarının dev bir yılan balığı olması oldukça düşük bir ihtimaldir.