ABD’nin önde gelen medya kuruluşlarından biri olan The New York Times, Aralık ayında OpenAI ve Microsoft aleyhine bir dava açtı. Yayın organı, bu şirketlerin kendi yapay zeka modellerini eğitmek amacıyla izinsiz olarak içeriklerini kullandıklarını ve sohbet robotlarının içerikleri kelimesi kelimesine çoğaltabileceğini ileri sürdü. The New York Times, bu durumun kendisini maddi olarak zarara uğrattığını ve okuyucularıyla olan bağlantısını tehlikeye attığını vurguladı.
OpenAI, karşı dava olarak sunduğu yeni savunmasında, The New York Times’ın ChatGPT ile kendi içeriklerini yeniden oluşturmak için “aldatıcı veya manipüle edici yönlendirmeler” kullandığını ve bu şekilde sistemi hack’lediğini iddia etti. Bu iddialar, şirketin New York’un güneyindeki ABD Bölge Mahkemesi’nde, yayın organının telif hakkı ihlali davasındaki bazı iddiaların reddedilmesi talebinde bulunmasına neden oldu.
OpenAI, The New York Times’ın hatalarından faydalandığını belirterek, yayının yazılarını doğrudan chatbot’a aktararak birebir paragraflar yayınlamasına olanak tanıdığını söyledi. Şirket, bu durumu örneklemek için Times’ın Nisan 2023 tarihli “Gerçek İnsanların Şu Anda Yapay Zekayı Kullandığı 35 Yöntem” başlıklı makalesine atıfta bulundu ve “Normal insanlar OpenAI ürünlerini bu şekilde kullanmaz” ifadesini kullandı. Bu argümanlar, OpenAI’nin Ocak ayında kamuoyuna yaptığı açıklamalarla paralellik gösteriyor.
The Verge’ün iletişime geçtiği The New York Times’ın baş danışmanı Ian Crosby, gönderdiği bir e-postada, yayının çabalarını “hack olarak nitelendirmenin yanlış bir tanımlama olduğunu” belirtti. Ayrıca, “The Times’ın telif hakkıyla korunan eserlerini çalıp çoğalttığına dair kanıt aramak için OpenAI ürünlerini kullandığını” ifade etti. OpenAI’nin “Times’ın zaman aşımına uğramamış çalışmalarını izinsiz kopyaladığını” inkar etmediğini de ekledi.
OpenAI, The New York Times’ın doğrudan telif hakkı ihlali iddialarının “bu eylemden üç yıldan daha uzun bir süre önce meydana gelen çoğaltma eylemlerine dayandığı ölçüde” kısmen reddedilmesini talep ediyor. Ayrıca mahkemeden diğer bazı iddiaların da reddedilmesini istemekte. Bu iddialar, OpenAI’nin ihlale katkıda bulunduğu; ihlale sebep olan bilgilerin kaldırılmasında başarısız olduğu; ve kendi lehine haksız rekabet yarattığı yönündeki suçlamaları içeriyor.
OpenAI, benzer bir şekilde Sarah Silverman ve diğer yazarların açtığı davadaki şikayetleri de tek bir doğrudan telif hakkı ihlali iddiasına indirgedi. Ancak yapay zeka şirketlerine karşı açılan davalar yalnızca bu iki dava ile sınırlı kalmıyor. OpenAI, Anthropic ve Stability AI gibi diğer girişimlerle birlikte, giderek genişleyen bir yasal süreçle karşı karşıya. Bu davaların bir kısmı, yıllardır süregelen telif hakkı savaşları konusunda deneyim sahibi olan köklü kuruluşlardan geliyor.