UT Southwestern’den Çığır Açan Domuz Beyni Araştırması
UT Southwestern Tıp Merkezi’ndeki bilim insanları, devrim niteliğinde bir makine geliştirerek bir domuz beynini beş saat boyunca vücudunun dışında canlı tutmayı başardılar. Bu yenilikçi sistem, kan akışını sağlayan süper akıllı bir yapay pompa ile beyin dokusunun vücudun geri kalanından izole edilmesine olanak tanıyor. Cihaz, gerçek dolaşımı taklit edebilmek için kanın kimyasal bileşimini hassas bir şekilde ayarlama yeteneğine sahip. Bu ayarlamalar, kan basıncı, hacim, sıcaklık, oksijenlenme ve besin maddeleri gibi birçok değişkene göre düzenleniyor.
Ayrıca, bu karmaşık ayarlama süreci, çeşitli faktörleri takip eden bir bilgisayarlı algoritma tarafından yönetiliyor. Araştırmalar, bu sistemi evcil çiftlik domuzları (Sus scrofa Domesticus) üzerinde test etti. Cihaza bağlandıktan sonra, beyin aktivitesi sürekli olarak elektrokortikografi ve beyin derinliği elektrot kayıtları kullanılarak gözlemlendi. Araştırmacılar, beynin hayvanın vücudunun geri kalanından izole edildiği beş saatlik süre boyunca beyin aktivitesinde ve diğer ölçümlerde ya çok az bir değişiklik yaşandığını ya da hiçbir değişiklik olmadığını belirttiler.
UT Southwestern’den çalışmanın yazarı ve Nöroloji, Pediatri ve Fizyoloji Profesörü Dr. Juan Pascual, bu yeni yöntemin vücuttan bağımsız olarak beyne odaklanan araştırmalara olanak tanıdığını ve fizyolojik sorulara daha önce hiç olmadığı kadar kapsamlı yanıtlar vermemizi sağladığını ifade etti. Bilim insanları, bu cihazın araştırmacılara, vücudun etkilerinden bağımsız olarak beynin belirli işlevlerini anlama fırsatı vereceğini öne sürüyor.
- Sistem, düşük kan şekerinin beyin üzerindeki etkilerini araştırmak için kullanıldı.
- Düşük kan şekeri, vücudun metabolizmasını değiştirerek beyin üzerinde etkili olabiliyor.
- Bu tür değişiklikleri tipik hayvan modellerinde incelemek genellikle zorlayıcıdır.
- Cihaz, vücut olmadığında bu tür sorunlarla karşılaşma riskini ortadan kaldırıyor.
Ayrıca araştırmacılar, bu cihazın kalp ameliyatları ve nakilleri sırasında kan akışını sağlayan “kalp-akciğer makinesi” olan kardiyopulmoner bypass sistemleri olarak kullanılma potansiyelini de araştırıyorlar. Dr. Pascual, bu cihazın bu çalışmadaki etkinliğini test etmek amacıyla patentlendiğini belirtti. Bu çalışma alanının teknoloji ile nasıl şekilleneceğini öngörmek zor olsa da, bilimkurgu hikayelerinde görülen vücutlarından ayrı gezen beyinler, bir zamanlar hayal gücünün ötesinde gibi görünse de, artık o kadar da fantastik olmayabilir.
Çalışma, Scientific Reports dergisinde yayınlandı.
