Indiana Jones ve Kaderin Kadranı: Arşimet’in Mirası

Indiana Jones ve Kaderin Kadranı: Antik Bir Nesne

Her Indiana Jones filminde olduğu gibi, bu yapımın da kendine özgü bir MacGuffin nesnesi bulunuyor; yani, film boyunca hem iyi hem de kötü karakterlerin peşinden koştuğu, maceralara atılmasına sebep olan önemli bir nesne. Bu seferki nesne, izleyicilerin tahmin edebileceği üzere, Kaderin Kadranı adında antik bir objedir. Son filmde, bu kadran, gerçek hayattaki Antikythera Düzeneğinden esinlenerek Arşimet’in Kadranı veya Arşimet Kadranı olarak adlandırılmıştır. Bu bir Indiana Jones filmi olduğu için, kadranın bazı sürreal özellikleri olduğu söylenebilir; bunlar ise detaylarına girmeden geçiştireceğimiz unsurlar.

Antikythera, genellikle dünyanın bilinen en eski analog bilgisayarı olarak tanımlanıyor ve 1901 yılında Yunanistan kıyılarında bulunan bir gemi enkazından çıkarıldığından beri birçok soruyu da beraberinde getiriyor. M.Ö. 100 yıllarına kadar uzandığı düşünülen bu 30 dişli mekanizmanın, astronomik olayları tahmin etmeye yarayan bir araç olduğu kabul ediliyor. Filmin karakterleri, bu kadranı tasarlamakta Arşimet’in rolü olduğuna inanıyor ve Arşimet, filmde önemli bir tarihi figür olarak öne çıkıyor. Gerçek dünyada ise Arşimet’in, Antikythera Düzeneği’nin yaratıcısı olduğu iddia ediliyor. Ancak daha sonra yapılan araştırmalar, bu cihazın Arşimet’in yaşadığı yer olan Siraküza yerine Epirote takvimini kullandığını göstermiştir.

Arşimet: Antik Çağın Dehâsı

Arşimet: Antik Çağın Dehâsı

Arşimet, gerçek hayatta çok az şey bilinen bir figürdür; ancak onu antik çağın en büyük matematikçilerinden biri olarak adlandırmak için yeterli bilgi mevcuttur. İzleyiciler, Arşimet’in Siraküza’nın savunması için geliştirdiği bir dizi icat ile tanışacaklardır. Bunlar arasında, gemileri kilitleyip ters çevirmeyi amaçlayan bir Arşimet Pençesi ve M.Ö. 214 yılına ait bir kuşatma sırasında kullanılan mancınıklar yer alıyor. Ayrıca, düşman gemilerini yakmak amacıyla Güneş’in ısısını odaklamak için geliştirilen bir ayna sistemi olan Arşimet Ölüm Işığı da ilginçtir. Ancak, bu icatların gerçekten var olup olmadığına dair şüpheler bulunmaktadır; zira Arşimet’in kendi yazılı eserlerinde bu sistemlere dair bir kanıt bulunmamaktadır.

Arşimet Prensibi ve Evreka!

Arşimet’i muhtemelen, onun ünlü Arşimet Prensibi ve bu prensip sayesinde doğan Evreka terimi ile tanıyorsunuz. M.Ö. birinci yüzyılda yaşayan Vitruvius‘a göre, Siraküza Kralı Hiero II, tanrılar adına bir tapınağa yerleştirilmek üzere bir taç yaptırmıştır. Ancak, tacı yapan kişi, altının bir kısmının gümüşle değiştirilmesiyle suçlanmıştır. Arşimet’ten, tacın malzemesini belirlemesini istemişlerdir. Fakat, tacı eritmeden bunu yapması gerektiği belirtilmiştir. Bu durum üzerine Arşimet’in banyo yaptığı sırada suyun kaldırma kuvvetini keşfettiği rivayet edilir.

Vitruvius’un eserinde, şöyle anlatılır: “Koşarken Yunanca ‘Evreka, evreka’ diye tekrar tekrar bağırıyordu.” Bu, onun aradığı çözüme ulaştığını anlamasıyla, küvetten fırlayıp çıplak halde evine koşmasına neden olur. Anlatımına göre, Arşimet, yer değiştiren su miktarının, nesnenin hacmini gösterdiğini ve bu hacmi nesnenin kütlesine bölerek yoğunluğunu belirleyebileceğini fark etmiştir. Bu yoğunluğu altınla karşılaştırarak, tacın gümüşle değiştirilip değiştirilmediğini çözebilmiştir. Ancak, bu hikaye pek çok eleştiriye maruz kalmıştır. Çünkü tacın oldukça hafif olması, çok az suyun yerinden oynamasına neden olacağından doğru ölçüm yapmayı zorlaştırmaktadır.

Galileo, daha sonra Arşimet’ten esinlenerek nesnelerin yoğunluğunu ölçmek için bir hidrostatik terazi geliştirmiştir. Galileo, “Bu yöntemin Arşimet’in izlediği yöntemle aynı olduğunu düşünüyorum, çünkü çok doğru olmasının yanı sıra, Arşimet’in kendisi tarafından bulunan kanıtlara dayanıyor” demiştir.