Otonom Araçların Güvenliği: Yeni Araştırma Sonuçları

Otonom Araçların Güvenliği Üzerine Yeni Bir Araştırma

2.000’den fazla sürücüsüz – otonom araçtan elde edilen veriler, bu araçların bazı koşullarda insanlardan daha güvenli, diğer durumlarda ise potansiyel olarak daha tehlikeli olabileceği sonucuna varan kapsamlı bir çalışmaya katkıda bulundu. 18 Haziran tarihinde Nature Communications dergisinde yayımlanan bir makale, otonom araçların şeritte kalma ve trafik akışına göre hızı koruma gibi günlük senaryolarda kazalara karışma olasılığının insan sürücülerden daha düşük olduğunu ortaya koydu.

2016 ile 2022 yılları arasında 2.100 otonom araç ve 35.133 insan sürücülü aracın kaza verilerini inceleyen bu çalışma, sürücüsüz araçların arkadan çarpma ve yandan çarpma kazalarını önleme olasılığının sırasıyla 0,5 ve 0,2 kat daha az olduğunu gösterdi. Central Florida Üniversitesi doktora öğrencisi Shengxuan Ding tarafından yürütülen bu araştırma, otonom araçların yol güvenliğini artırma potansiyeline sahip olduğunu, ancak bazı alanlarda iyileştirilmesi gerektiğini belirtti.

Ayrıca, bu araştırmada otonom araçların, sabahın erken saatlerinde veya akşam karanlığında, ışığın az olduğu zamanlarda kaza yapma olasılığının ortalama 5,25 kat daha fazla olduğu tespit edildi. Dönüş yaparken hata yapma olasılıkları da insan sürücülerle karşılaştırıldığında 1,98 kat daha yüksekti. Araştırmacılar, bu çalışmada hem otonom hem de insan tarafından sürülen araçlardan daha önceki dönemlere göre daha fazla veri kullandıklarını vurguladılar.

Düşük Işık Koşullarında Otonom Araçların Performansı

Düşük ışıkta işler neden karışıyor? Otonom araçların düşük ışık koşullarındaki zayıf performansının, karmaşık sürüş senaryolarında durumsal farkındalık eksikliği ve sınırlı sürüş deneyimi ile ilişkili olduğu ifade edildi. Bu tür durumlarda otonom araçların performansını artırmak için “gelişmiş sensörler, sağlam algoritmalar ve akıllı tasarım unsurları” üzerinde çalışmalar yapılması gerektiği belirtildi.

Araştırmada, “Temel stratejiler arasında hava durumu ve aydınlatma sensörlerinin geliştirilmesi, yedeklilik önlemlerinin uygulanması ve sensör verilerinin etkili bir şekilde entegre edilmesi” önerilmektedir. Bu alanlara odaklanarak otonom sürüş sistemlerinin güvenliğinin zorlu senaryolarda önemli ölçüde artırılabileceği vurgulanıyor. Bununla birlikte, çalışmanın yalnızca 2022 yılına kadar olan verileri kapsadığı unutulmamalıdır.

Son iki yıl içinde, örneğin Google’ın sahibi olduğu Waymo tarafından işletilen otonom sürücüsüz taksilerin, giderek daha fazla insanı taşımaya başladığı ve hem gece hem de gündüz yolculukları gerçekleştirebildiği gözlemlenmiştir. Bu tür yolculukların yalnızca birkaç şehirle sınırlı olduğu düşünülse de, son iki yıl içinde otonom araç teknolojisinde en azından bir miktar iyileşme olduğu rahatlıkla ifade edilebilir.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın