Harvard Ormanı’nda Dev Virüs Benzeri Parçacıkların Keşfi

Harvard Ormanı’nda Keşfedilen Dev Virüs Benzeri Parçacıklar

Massachusetts’teki Harvard Ormanı’nın topraklarında, bilim dünyasında “şaşırtıcı” ve “beklenmedik” olarak tanımlanan dev virüs benzeri parçacıklar dizisi keşfedildi. Bu parçacıklar yalnızca anormal derecede büyük olmakla kalmıyor; aynı zamanda dev virüsler ve viral çeşitlilik konusundaki mevcut anlayışımızı sorgulatan, “daha önce hayal bile edilemeyen” yapılarıyla da dikkat çekiyor.

Henüz hakem değerlendirmesinden geçmemiş bir ön baskıda, araştırma yazarları bulgularıyla ilgili olarak, “Harvard Ormanı’nda bulunan viral morfotiplerin bolluğu, virosfere ve onun yapısal heterojenliğine dair mevcut anlayışımızı sorgulatıyor” ifadesini kullandı. Devamında, “Toprak virüslerinin karmaşık dünyasına açılan bu büyüleyici pencere, dev virüslerin yüksek genetik çeşitliliğinin, kökenleri ve işlevleri üzerinde çalışılmaya devam eden çeşitli ve daha önce hayal bile edilemeyen parçacık yapılarıyla eşleştiği konusunda çok az şüphe bırakıyor” diye ekliyorlar.

Bu tuhaf virüs parçacıkları, bazıları daha önce hiç gözlemlenmemiş, virüslerin konakçılarıyla etkileşim kurma potansiyeline sahip yeni yollar öneren garip uzantılar ve iç yapılarla dolu. Araştırmada, “kaplumbağa”, “saç kesimi” ve “Noel yıldızı” gibi ilginç isimler verilmiş olan boru şeklindeki çıkıntılar, lifler, iç kanallar, çift kapsitler (bir virüsün protein kabuğu) ve kuyruk yapıları bulunuyor.

Virüs benzeri parçacıklar, genetik materyalden yoksun olmalarına ve bir konakçı hücreyi enfekte etme kapasitesine sahip olmamalarına rağmen, virüslere oldukça benzer özellikler taşıyorlar. Ancak ön baskıdaki araştırmanın yazarları, buldukları modifiye kapsidlere sahip büyük ikosahedral (20 kenarlı) parçacıkların güvenle “virüs parçacıkları” olarak adlandırılabileceğini savunuyor.

Ekip, transmisyon elektron mikroskobu kullanarak, toprak örneklerinin “0,2 µm ile 1,2 µm boyut fraksiyonunda beklenmedik çeşitlilikte toprak [virüs benzeri parçacıklar]” ile dolu olduğunu belirledi. Karşılaştırma yapmak gerekirse, 2014 yılında Sibirya’daki permafrost’tan dirilen en büyük virüs 1,5 µm genişliğindeydi ve boyutları küçük bir bakteriyle kıyaslanabiliyordu.

Yazarlar, “Şaşırtıcı bir şekilde, birkaç yüz gram orman toprağının, şimdiye kadar izole edilmiş tüm dev virüslerin toplamından daha fazla kapsid morfotipi içerdiğini bulduk” şeklinde yazıyor ve ekliyorlar: “Bu gözlem, bu toprak örneklerinde bulunan viral çeşitliliğin yalnızca çok küçük bir kısmını görüntülediğimizi düşündüğümüzde daha da şaşırtıcı hale geliyor.”

Bulgular, dev virüslerin tuhaf ve büyüleyici dünyası hakkında hâlâ bilmediğimiz çok şey olduğunu vurgulamakta ve araştırmacılar, bu keşfin yeni incelemelere yol açabileceğini umuyor. Özellikle, bu olağanüstü çeşitliliğin yalnızca toprak ekosistemlerinin bir özelliği olup olmadığını veya su ortamlarının da aynı şekilde büyük virüs parçacıklarına ev sahipliği yapıp yapmadığını araştırmakla ilgileniyorlar. Ön baskı araştırması bioRxiv’de yayımlandı.