Çek arkeologlardan oluşan bir ekip, yaklaşık 4.400 yıl önce (MÖ 24. ve 25. yüzyıllarda) yaşamış olan Ptahshepses adlı eski Mısırlı bir yetkilinin kayıp mezarını yeniden keşfetti. Bu önemli keşif, aynı zamanda Ptahshepses’in mumyalanmış kalıntılarını da içeriyor. Çek Mısır Bilimi Enstitüsü’nün Facebook sayfasında paylaşılan açıklamaya göre, kayıp mezar Mısır’ın Abusir ve Saqqara piramit alanları arasında yer alan bir bölgede bulundu.
Abusir araştırma projesinin başkanı Miroslav Barta, “Birkaç yıl süren zorlu bir arama sürecinin ardından bu önemli bulguları elde ettik” diyerek, keşif sürecini özetledi. Barta, devamında: “Regionun detaylı uydu görüntüleri ve eski haritaların incelenmesi, 2022 yılında Ptahshepses’in mezarının tekrar keşfedilmesine olanak sağladı” diye belirtti.
Mezarın Kayboluşu ve Yeniden Bulunuşu
Yaklaşık 160 yıl önce, Auguste Mariette adındaki bir Fransız bilim insanı bu alanı keşfetti ve kısmen kazdı. Mariette, Ptahshepses’in sahte kapısını buldu; bu kapı, Mısırlıların ölülerin mezara girmesi için kullandığı sembolik bir geçit olarak değerlendiriliyordu. Mariette, başlangıçta kült şapelinin üzerine yerleştirilmiş bir lentoyu çıkardı. Ancak, zamanla mezar kumların altında kayboldu ve günümüze kadar unutuldu. Mariette’in kurtardığı eserler şu anda British Museum’da sergileniyor.
Kapının kendisi, Ptahshepses’in kariyeri hakkında kapsamlı ve benzersiz bilgiler sunuyor. Kapıda, son Giza hükümdarı Menkaure’nin (Yunanca “Mykerinos”) sarayında eğitim aldığı ve daha sonra firavun Userkaf’ın kızıyla evlendiği belirtiliyor. Userkaf, Beşinci Güneş Kralları Hanedanı’nı kuran önemli bir figürdü. Enstitü, “Bu referans, Ptahshepses’in Mısır tarihinde kraliyet kızıyla evlenme ayrıcalığına sahip olan, kraliyet kökenli olmayan bilinen ilk yetkili olduğunu gösteriyor” açıklamasında bulundu ve devam etti: “Ayrıca, lentoda tanrı Osiris’in en eski tasdiklerinden birine gönderme bulunuyor. Bu durum, Mısır’ın ölümden sonraki yaşamının ünlü tanrısını Mısır panteonuna dahil etme fikrinin Ptahshepses’e atfedilebileceğinden dolayı onu daha da benzersiz kılıyor.”
Mezar, Eski Krallık döneminin Beşinci Hanedanlığının altıncı hükümdarı Nyuserra Ini’nin saltanatına tarihleniyor. Açıklamalarda, “Ptahşepses’in siyasi, tarihi ve dini önemi göz önüne alındığında, mezarın Mısır arkeolojisinde son dönemlerin en dikkat çekici keşiflerinden biri olduğu” ifade ediliyor. Ayrıca, “Bu keşif, tek bir kült şapeli olan nispeten küçük mastabalar ile komşu Ty mezarı gibi geniş aile mezarları arasındaki son derece önemli kayıp halkayı temsil ediyor.” şeklinde vurgulandı.
Mezarda Bulunan İlginç Detaylar
2022 yılında gerçekleştirilen kazı çalışmalarında, arkeologlar mastabanın (Mısır mezarlarından oluşan dikdörtgen bir yapı) 42 metre uzunluğunda ve 22 metre genişliğinde geniş bir üst yapısını ortaya çıkardılar. Girişte, boyalı süslemelerle tamamlanan iyi korunmuş bir şapel, iki serdab (sahibinin heykelleri için kullanılan alanlar) ve uzun bir erişim koridoru bulundu.
Mumyalanmış Balık Detayı
2023 yılında ekip, büyük bir kireçtaşı blokaj taşının bulunduğu mezar odasına girdi. Oda antik dönemden kalmaydı ve adak sunuları ile çömlekler gibi cenaze töreninde kullanılan orijinal ekipmanın bazı parçalarını hâlâ barındırıyordu. İlginç bir ayrıntı olarak, mezarda türünün ilk örneği olan mumyalanmış bir balık da bulundu. Ayrıca, kısmen açılmış ve hâlâ sırt üstü yatan bir lahitte Ptahshepses’in mumyalanmış kalıntıları da yer alıyordu. Kalıntılarının incelenmesi, Eski Krallık dönemindeki mumyalama uygulamalarının evrimi hakkında yeni bilgiler sağladı.
Barta, “Mısır tarihinin gidişatını değiştiren bir adamın mezarı böylece yeniden keşfedildi ve bu, keşif gezisinin yakın zamandaki en büyük buluşlarından birini temsil ediyor. Araştırmalar hâlâ devam ediyor ve muhtemelen Ptahshepses’in ailesine ve dönemine dair daha fazla önemli bilgiye ulaşacağız” diye ekledi.