COVID-19 Salgını ve Çin’in Sıfır COVID Politikası Üzerine DSÖ’nün Açıklamaları
Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ – WHO) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, son zamanlarda yaptığı bir basın toplantısında, Çin’de artan COVID-19 vaka sayıları ve bunun sonucunda sağlık hizmetlerinin aşırı yüklenmesi nedeniyle derin bir endişe duyduklarını ifade etti. Bu açıklama, Çin’deki hastanelerin ve cenaze hizmetlerinin, şiddetli COVID vakalarının devasa bir dalgasıyla başa çıkmakta zorlandığını gösteren çarpıcı görüntü ve videoların ardından geldi.
DSÖ’nün acil durumlar başkanı Michael Ryan, BBC’ye yaptığı açıklamada, “Çin’de yoğun bakım ünitelerindeki vaka sayısının nispeten düşük olduğu bildiriliyor, ancak anlatılanlara göre bu üniteler dolup taşıyor” şeklinde belirtti. Ryan, “Bunu haftalardır söylüyoruz. Bu son derece bulaşıcı virüsü, yalnızca halk sağlığı ve sosyal önlemlerle tamamen durdurmak her zaman çok zor olacaktır” diye ekledi.
COVID-19 salgını döneminde, hastalığa karşı Çin kadar sert önlemler alan çok az ülke bulunmaktaydı. Ülkenin, virüsün yayılmasını mümkün olduğunca bastırmayı hedefleyen ve “sıfır COVID” olarak adlandırılan son derece agresif halk sağlığı önlemleri, diğer ülkelerden çok daha uzun süre uygulanmıştı. Ancak, bu politikanın ülke çapındaki protestolar sonrasında sadece birkaç gün önce fiilen sona ermesi, Çin halkı arasında büyük bir tepkiyle karşılandı. Bu politika, başlangıçta başarılı gibi görünse de; Çin, virüsün ilk kez bildirildiği ülke olmasına rağmen, Avrupa ve Kuzey Amerika’ya kıyasla sürekli olarak daha düşük enfeksiyon oranları bildirmekteydi.
Ancak, hükümetin sıfır COVID politikasını 2022’nin sonlarına doğru terk etmeye başlaması, ülke için çeşitli sorunlar doğurmuştu. Kasım ayına gelindiğinde, devlet medyası günlük rekor düzeyde COVID-19 vaka sayıları bildirmeye başladı ve ülkedeki sağlık altyapısına yönelik eleştiriler, nadiren de olsa ana akım medyada yer bulmaya başladı. Birçok sağlık uzmanı, Çin hükümetini sıfır COVID politikasını aceleyle terk etmemesi konusunda uyarıyor. Yıllar boyunca uygulanan sokağa çıkma kısıtlamaları ve karantinalar, daha az etkinlik gösteren yerli aşılarla birleştiğinde, sıfır COVID politikasının sona erdirilmesi durumunda, nüfusun büyük bir hastalık ve ölüm “tsunamisine” karşı savunmasız kalacağı konusunda ciddi endişeler var.
Çin’in politikasını değiştirme kararının üzerinden iki hafta geçtikten sonra, ülke dışındaki haberler ve medya, bu uyarıları doğruluyor gibi bir görünüm sergiliyor. Resmi olarak bildirilen son derece düşük COVID-19 vaka ve ölüm sayılarının aksine, sahadaki denetleyiciler çok farklı bir hikaye anlatıyor. CNN’den Selina Wang, dün Çin’in başkentinden yaptığı bir haberde, “sorun yalnızca Pekin’de değil. Sosyal medya, ülke genelindeki krematoryumların ve cenaze evlerinin dolup taştığını gösteriyor” dedi. Wang, “Ülke genelinde hastanelerin dışında uzun kuyruklar oluşuyor” diye devam ederek, virüsten ölen çok sayıda insanı görüp görmediği sorusuna bir hastane çalışanının “Evet, her gün görüyorum” yanıtını verdiğini aktardı.