Gıda Zehirlenmesi Riski ve Önlemler
Birleşik Krallık’ta gerçekleştirilen kapsamlı bir araştırma, her yıl yaklaşık 2,4 milyon kişinin gıda zehirlenmesi geçirdiğini ortaya koymuştur. Bu durum genellikle viral veya bakteriyel kontaminasyon kaynaklıdır. Çoğu insan, tedavi olmaksızın birkaç gün içinde sağlığına kavuşsa da, maalesef herkes bu kadar şanslı olamamaktadır. Leicester Üniversitesi’nden Klinik Mikrobiyoloji Kıdemli Öğretim Görevlisi Primrose Freestone, gıda kaynaklı enfeksiyon riskini en aza indirmek için kesinlikle kaçınılması gereken gıdaları ve yerleri belirtmektedir. Gelin, Freestone’un önerilerine birlikte göz atalım.
Açık Havada Yemek Yemekten Kaçının
Yiyeceklere dokunurken ellerinizi temiz tutmak, hastalanmamanın en önemli anahtarıdır. Ancak, bir parkta veya plajda sıcak akan su ve sabun bulmak oldukça zordur. Bu nedenle, alkollü el jelleri kullanmak bir alternatif olabilir; fakat bunlar tüm mikropları etkisiz hale getiremez. Ayrıca, yiyecekler sinek, eşek arısı ve karınca gibi çeşitli haşereleri çekme eğilimindedir, bunlar da E. coli, Salmonella ve Listeria gibi mikropları yiyeceklerinize bulaştırabilir. Yiyeceklerin birkaç saatten fazla 30°C sıcaklıkta beklemesine izin verilirse, mikroplar hızla çoğalabilir, bu yüzden bozulabilir gıdaların soğuk ve kapalı bir ortamda saklanması büyük önem taşımaktadır. Barbekü yaparken etin iyice pişirilmesi gerekmekte ve gıda zehirlenmesini önlemek için bir et termometresi kullanmak iyi bir yöntemdir. İç sıcaklığı 70°C’nin altında olan etleri asla tüketmemelisiniz.
Açık Büfelere Dikkat Edin
Mikrobiyologlar, gıda ile ilgili bakteraların hangi koşullarda büyümeyi tercih ettiklerini bildikleri için, açık büfelerin mikrobiyolojik güvenliği konusunda son derece dikkatli olmaktadırlar. Kapalı alanlarda yiyecekler, böcekler, toz ve en önemlisi insan kaynaklı kontaminasyona maruz kalabilir. Bu nedenle, açık büfede yemek yerken gıda zehirlenmesi riski oldukça yüksektir. Kontaminasyon, açık büfeyi ziyaret eden kişilerin yiyeceklere dokunmasından kaynaklanabilir ve mikroplar, yiyeceklerin yakınında hapşıran veya öksüren kişiler tarafından büfelere sıçrayabilir. Ayrıca, kapalı alanlarda bile sinek veya eşek arısı gibi böceklerin açıkta bırakılan yiyeceklerin üzerine konmasıyla oluşabilecek kontaminasyon göz önünde bulundurulmalıdır. Havadan da bakteri, mantar ve virüs gibi mikroplar bulaşabilmektedir.
İstiridye Tüketiminden Kaçının
Mikrobiyolog, asla yemediği gıdalar arasında çiğ kabuklu deniz ürünleri, özellikle istiridyeleri de saymaktadır. Bunun sebebi, istiridyelerin filtreleyerek beslenmeleri ve Vibrio ile norovirüs gibi mikropları dokularında yoğunlaştırabilme yeteneğidir. Vibrio ile kontamine olmuş bir istiridye, görünüş veya koku bakımından normalden farklı olmayabilir; ancak yine de sizi ciddi şekilde hasta edebilir. ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri, her yıl yaklaşık 80.000 kişinin çiğ istiridyeden Vibrio enfeksiyonu kaptığını ve yalnızca ABD’de yılda 100 kişinin vibriozis nedeniyle yaşamını yitirdiğini tahmin etmektedir.
Poşetlenmiş Salatalara Dikkat Edin
Poşetlenmiş salataların, E. coli, Salmonella ve Listeria gibi gıda zehirlenmesine sebep olabilecek mikroplar içerebileceği tespit edilmiştir. Yapılan bir araştırma, bu patojenlerin salata poşeti buzdolabında saklansa bile, salata yapraklarının suyu verildiğinde bin kat daha hızlı bir şekilde büyüdüğünü ortaya koymuştur. Endişe verici bir durum ise, aynı mikropların salata sularını kullanarak daha ölümcül hale gelebilmesidir. Bu da enfeksiyona neden olma açısından daha etkili olmalarına yol açmaktadır.
Son Kullanım Tarihine Dikkat Edin
Çabuk bozulan gıdalar için son kullanma tarihlerini düzenli olarak kontrol etmek oldukça önemlidir. Ancak, son kullanma tarihi geçmemiş olsa bile, gıda paketi şişmiş görünüyorsa veya açıldığında gıda beklenenden farklı bir görünüm ve kokuya sahipse, kontaminasyon riski bulunmaktadır.
Doğrama Tahtalarını Doğru Kullanın
Çiğ ve pişmiş gıdalar için asla aynı doğrama tahtalarını kullanmaktan kaçınmalısınız. Gıdalara dokunmadan önce ve sonra ellerinizi yıkamak da hayati önem taşımaktadır. Ayrıca, pişmiş pirinci yeniden ısıtmanın asla yapılmaması gereken uygulamalardan biri olduğunu belirtmeliyim. Bunun nedeni, pişmemiş pirincin gıda zehirlenmesine yol açabilen Bacillus cereus sporları içerebilmesidir. Bacillus hücreleri pişirme işlemiyle öldürülebilir, ancak sporlar hayatta kalır. Pirinç soğumaya bırakıldığında ve oda sıcaklığında bekletildiğinde, sporlar bakterilere dönüşerek hızla çoğalabilir. Bacillus, pirinçte kültürlendiğinde yutulduktan sonra birkaç saat içinde kusma ve 24 saate kadar sürebilen ishal gibi ciddi semptomlara neden olabilen toksinler üretebilmektedir.