NASA’nın Parker Güneş Sondası
Parker Güneş Sondası (Parker Solar Probe), son yıllarda Güneş’i keşif amaçlı yürütülen çalışmalarda rekorları tazelemeye devam ediyor. Uzay aracı, yıldızımızın etrafındaki 17. yakın geçişinde, Güneş yüzeyinden tam 7,26 milyon kilometreye kadar yaklaşmayı başardı. Bu mesafe, Güneş’in yarıçapının yaklaşık 10 katına kadar bir yakınlık anlamına geliyor. Sonda, Güneş’e yaklaşırken yerçekimi etkisi nedeniyle hız kazanıyor. En yakın konumda, saatte 635.266 kilometre hıza ulaşarak insan yapımı bir nesnenin ulaştığı en yüksek hız rekorunu kırdı.
Bir nesnenin Güneş’e en yakın konumu olan Günberi (Perihelion), Güneş ile olan karşılaşmanın kritik bir noktasıdır. Parker Güneş Sondası’nın 17. Güneş karşılaşması 22 Eylül – 23 Ekim tarihleri arasında gerçekleşti ve günberi 27 Eylül saat 19:28 EDT’de yaşandı. Bu süreçte, görev 1 Ekim’de bir telemetri akışı gönderdi ve bu etkileşimde toplanan verilerin Dünya’ya aktarım süreci 19 Ekim’e kadar devam edecek.
Veri aktarımı, Güneş tarafından salınan yüklü parçacıkların akışı olarak bilinen güneş rüzgarı hakkında topladığı bilgileri içeriyor. Sonda, Güneş rüzgarının nasıl üretildiğini incelemek amacıyla son derece yüksek sıcaklıklara sahip olan Güneş koronasından geçiş yapıyor. Ayrıca, uzay aracı Venüs’ün yerçekimi alanını kullanarak yörüngesini başarıyla değiştirdi ve Güneş’e daha yakın bir geçiş gerçekleştirdi. Bu, Parker Güneş Sondası’nın yörüngeyi değiştirmek için Venüs’ün yerçekimini kullandığı altıncı sefer oldu ve gezegenin yüzeyinden 4.000 kilometre kadar bir mesafeden geçiş yaptı.
Parker, her 92 günde bir Güneş’in etrafında dönerken sonraki dört günberisi boyunca bu yörüngeyi korumaya devam edecek. 6 Kasım 2024’te yüzeyinden yalnızca 317 kilometre uzaklıkta bir uçuşla Venüs ile tekrar karşılaşacak. Bu geçiş, onu daha kısa bir yörüngeye yerleştirerek Güneş’e daha da yakınlaştıracak ve hızını artıracak. Ancak bu olay, 2024 yılının Aralık ayının sonlarına kadar gerçekleşmeyecek.
Parker, dayanıklı ve kompakt bir uzay aracı olarak sadece Güneş koronasından sağ kurtulmakla kalmayıp, aynı zamanda koronal kitlesel püskürmeler olarak bilinen patlayıcı plazma salınımlarına maruz kalmadan hayatta kalmayı da başardı. Bu başarı, Parker Güneş Sondası’nın uzayda ne kadar etkileyici bir performans sergilediğinin bir kanıtı niteliğindedir.