Tutankhamun’un Göktaşı Hançeri: Eski Mısır’ın Uzayla Bağlantısı

Eski Mısır Kralı Tutankhamun’un Göktaşı Hançeri

Eski Mısır Kralı Tutankhamun'un Göktaşı Hançeri

Eski Mısır’ın en ünlü firavunlarından biri olan Tutankhamun, ilginç bir özelliğe sahip bir hançer taşıdığı ile bilinir. Bu hançer, göktaşı (meteorit) demiri içermektedir. Firavunun mezarında bulunan bu değerli silah, taşınabilir x-ışını floresans spektrometresi ile incelenmiş ve demir meteoritleri ile uyumlu bir bileşime sahip olduğu tespit edilmiştir. Hançerin nasıl yapıldığına dair daha fazla analiz yapıldıkça, bu bıçağın Mitanni kralı tarafından Tutankhamun’un büyükbabası III. Amenhotep‘e hediye edildiği ve zamanla Tutankhamun’a geçtiği sonucuna varılmıştır. Ayrıca, Eski Mısırlıların göktaşlarının bu dünyanın dışından geldiğini bilip bilmediği, bu noktada ilginç bir soru olarak öne çıkmaktadır.

Kısa bir süre önce, Mısırbilimci Victoria Almansa-Villatoro tarafından Sapiens dergisi için yapılan hiyeroglif metinlerinin analizi, Eski Mısırlıların gerçekten de bu cisimlerin uzaydan geldiğini fark etmiş olabileceklerine dair ipuçları sunmaktadır. Buradaki en belirgin işaret, Eski Mısır dilinde demir anlamına gelen kelimede yatmaktadır.

  • Eski Mısır’ın sembolü haline gelen “lanetli” Tutankhamun hakkında az bilinenler.
  • Tutankhamun’un kafatasının neden daha uzun ve tepesi düz?

The Open University Fizik Bilimleri Bölümü’nde Doktora Sonrası Araştırma Görevlisi olan Diane Johnson, The Conversation için yazdığı bir makalede şu ifadeleri kullanmaktadır: “19. Hanedanlığın başlangıcından itibaren (yaklaşık MÖ 1295), demir için yeni bir hiyeroglif kelime ortaya çıktı: ‘bi-A-n-pt’, bu kelime kelime anlamıyla ‘gökten gelen demir’ demektir. Bu yeni kelimenin neden bu biçimde ortaya çıktığı kesin olarak bilinmemekle birlikte, büyük bir çarpma olayı veya büyük bir meteor yağmuru gibi olaylar olabileceği düşünülmektedir.

Almansa-Villatoro’nun belirttiğine göre, demiri gökyüzüyle ilişkilendiren en eski referanslar, yaklaşık 4.100 – 4.400 yıl önce yaşamış olan firavunların piramitlerinin duvarlarındaki metinlerde yer almaktadır. Eski Mısır Kralı Tutankhamun’un hançeri ile ilgili olarak Almansa-Villatoro, “Yazıtlarda gökyüzü, dünya yüzeyine meteor veya yağmur olarak düşebilecek demir parçalarını içeren bir kase olarak tanımlanıyor” diyerek açıklıyor. Ayrıca, “Metinlerde demir ve gökyüzü birbirinin yerine geçebiliyor, bu nedenle ölülerin demirle yelken açmasından ve kralın gökyüzüne ulaşmak için bir demir bariyeri aşması gerektiğinden bahseden pasajlar bulunuyor.

Eski Mısırlıların göktaşlarının gökten geldiğini bildiklerine dair daha ince bir başka işaret ise, demir için kullanılan sembolün aynı zamanda “rahim” ve “su” kelimeleri için de kullanılmış olmasıdır. Eski Mısırlılar, kralların ölümden sonra, bu sembolün bulunduğu tanrıça Nut’un rahmindeki sularda yeniden doğacaklarına inanıyorlardı. Almansa-Villatoro, “İlk bakışta metalleri, kadınları ve suyu tanımlayan ‘bilim dışı’ zihinlerin rastgele, ilgisiz çağrışımları olarak göz ardı edilebilir, ancak meteorit demirinin kökeninin bilimsel olarak doğru yorumlanmasının bir yan ürünü olarak bu ortaya çıkıyor” diyerek ekliyor: “4.400 yıl önce Mısır’da demir kelimesi basitçe gökyüzü anlamına geliyordu çünkü Mısırlılar demirin gökyüzünün bir parçası olduğunu biliyordu.

Göktaşı çarpmalarına tanıklık etmenin günümüzde hala oldukça nadir bir durum olduğu düşünülürse, bu açıklamanın bazı itirazlarla karşılaşması kaçınılmazdır. Yine de, Eski Mısırlıların böyle bir olayın tanığı olmaları mümkündür; belki de son 5.000 yıl içinde Güney Mısır’da meydana gelen Gebel Kamil göktaşı çarpması onların bu bilgilere sahip olmasında etkili olmuştur.