Mars’ta Kalıcı Yerleşim İçin İdeal Nüfus Sayısı Belirlendi

Mars’ta Kalıcı Bir Yerleşim İçin İdeal Nüfus Sayısı Belirlendi

Mars'ta Kalıcı Bir Yerleşim İçin İdeal Nüfus Sayısı Belirlendi

Yeni bir araştırma, Mars’taki kalıcı bir yerleşimin sürdürülebilirliği için gereken ideal insan sayısını belirlemek amacıyla kolonilerin simülasyonlarını gerçekleştirdi. Bu çalışma, belirli kişilik türlerinin böyle zorlu bir görevden kaçınması gerektiğine dair ilginç bulgular da ortaya koydu.

İnsanlar, başka bir gezegende kalıcı bir yerleşim kurma kararı alırlarsa, birçok bilinmeyenle yüzleşmek zorunda kalacaklar. Ön baskı sunucusu arXiv’de yayınlanan ve henüz hakem değerlendirmesinden geçmemiş olan bu yeni araştırma, bir koloninin hayatta kalma şansını artırmak için gereken insan sayısını belirlemek amacıyla 28 yıllık simülasyon çalışmaları gerçekleştirdi. Daha önce bu soruyu yanıtlamaya çalışan çalışmalar olmuştu; örneğin, 2020 yılında kolonicilerin tüm görevleri yerine getirebilmesi için gerekli olan insan sayısının 110 olduğu tespit edilmişti. Ancak, bu yeni ekip, Kızıl Gezegen’deki yaşam hakkında farklı varsayımlar üzerinde durdu.

Bu yeni varsayımlar arasında, koloninin inşa edilmiş olması, yiyecek, hava ve suyun yerel olarak üretilebilmesi ile gezegende enerji üretiminin mümkün olduğu yer alıyordu. En önemli yeniliklerden biri, koloninin boyutunu genişletmek için insan göndermek yerine, yeniden malzeme gönderiminin daha uygun maliyetli olacağı varsayımıydı. Bu simülasyon, koloninin Dünya’dan düzenli olarak malzeme alacağını modellemiştir.

Ajan simülasyonları, temel olarak belirli niteliklere sahip ajanlara (karakterler) odaklanır; bu, The Sims gibi bir oyunda karakterlerinizi yarattığınız aşamaya benzetilebilir. Simülasyon, kolonideki bireylerin çalışma günlerini ve diğer ekip arkadaşlarıyla olan etkileşimlerini simüle eder. Ekip, makalelerinde “Her ajana, NASA’nın İnsan Faktörleri ve Davranışsal Performans Öğesi araştırmasıyla tutarlı olarak sivil ve askeri mesleki uzmanlıklarıyla ilgili beceriler verilir” ifadesini kullanmış ve NASA araştırmasının “koşullara ve mürettebat rollerine göre genelleştirilebilen yetenekleri ve Mars’a yapılacak 30 aylık bir keşif gezisi sırasında tüm mürettebat üyelerinin ihtiyaç duyacağı yetenekleri analiz ettiğini” belirtmiştir.

Ekip, kişilik faktörlerini de göz önünde bulundurarak ajanlara farklı kişilik tipleri atadı. Bu kişilik tipleri arasında; rekabet gücü ve saldırganlığı düşük olan Uyumlular; dışa dönük ve sosyal etkileşim ihtiyacı duyan Sosyaller; rekabetçi kişilerarası yönelime sahip ve sıkı rutinlere bağlı olan Tepkiciler; ve son derece rekabetçi, saldırgan, can sıkıntısıyla baş edemeyen ve rutine geçemeyen Nevrotikler yer aldı. Her ajanın, onları hayatta tutmaya yarayan bir can çubuğu bulunmaktaydı. Bu yeni Marslıların ikmali, ölenlerden oluşan boşlukları doldurmak için periyodik olarak gerçekleştirilecekti.

Simülasyonlar, 28 yıl boyunca devam etti ve koloniyi başlatan insan sayısı 10 ile 170 arasında değişti. Çalışmanın bulgularına göre, bir koloniyi sürdürebilmek için gereken minimum insan sayısının 22 olduğu sonucuna varıldı. Bu sayı, düzenli yeniden tedarik görevlerinin olmadığını varsayan önceki çalışmalardan çok daha düşük bir değerdir. Ancak, beklenmedik bir şekilde nevrotik kişiliklerin ölüm oranı oldukça yüksekti.

Ekip, “gözlemlenen birincil fenomen, Mars nüfusunun azalmasıdır” ifadesini kullanarak, “Yerleşim üyelerinin kaynak yetersizliğinden, yaşam alanı kazalarından veya taşıma felaketlerinden etkilenme olasılığı eşit olsa da, ‘nevrotik’ psikolojiye sahip Marslılar diğer psikolojilere göre çok daha yüksek oranda ölüyor. Nüfusları belli bir seviyenin altına düştüğünde, yerleşim nüfusu istikrara kavuşuyor.” şeklinde devam etti. Ekip, nevrotik kişiliklerin kolonideki yaşamları boyunca ciddi zorluklar yaşadığını ve bu kişilik tipinin sayısı azaldığında koloninin daha sağlıklı bir hale geldiğini belirtiyor: “Nevrotik psikolojiye sahip ve başa çıkma kapasitesi yüksek olan Marslılar, diğer Marslılarla etkileşimde en az yarar sağlıyor ve başa çıkma kapasiteleri düşük olanlar ise en çok cezalandırılıyor. Sonuçlarımız, bu etkinin Mars’taki nüfus azalmasının temel nedeni olduğunu ve bu olumsuz etkiler en aza indirildiğinde veya ortadan kaldırıldığında, istikrarlı bir yerleşime ulaşılabileceğini göstermektedir.

Elbette, gerçek insan etkileşimleri, bu simülasyonların basitliğini aşan karmaşıklıklar içermektedir. Sakinleri yapay Mars habitatlarına kapatarak ve gezegendeki yaşamla ilgili tüm olası sorunları simüle eden gerçek hayat deneyleri de yapılmaktadır. Bu çalışma, arXiv ön baskı sunucusunda yer almaktadır.