Kazıklı Voyvoda ve Vejeteryanlık İddiası
Kazıklı Voyvoda’nın pek de iyi bir insan olmadığını, lakabından dolayı rahatlıkla tahmin edebilirsiniz. Dracula efsanesine ilham veren Vlad Tepes’in, muhtemelen gerçek anlamda kan ağlamasına sebep olan bir medikal durumu olabileceği daha önce ortaya çıkmıştı. Şimdi ise, zamanında ve sonrasında korku salan bu hükümdarın vejeteryan olabileceği iddia ediliyor.
Vlad, Eflak’ı yönetirken düşmanlarına karşı uyguladığı acımasız yöntemlerle kötü bir üne kavuşmuştu. Yaşamı boyunca 80.000’e kadar insanın ölümünden sorumlu olabileceği tahmin ediliyor. Bu ölümlerin büyük bir kısmı, düşmanlarını kazıklara saplayarak gerçekleştirilmişti. Hatta, belki de bu acımasız cinayetleri işlerken aralarında yemek yiyordu. Ancak, Vlad’ın 1457 ve 1475 yıllarında yazdığı üç mektubun kimyasal analizi, onun korkunç ziyafetlerinde hayvanların zarar görmemiş olabileceğini gösteriyor.
Sibiu şehrinin hükümdarı Thomas Altemberger‘e gönderilen ve vergi tahsilatı gibi konuları tartışan mektuplardan, hasara veya kirlenmeye neden olmadığı anlaşılan bir yöntem olan etilen-vinil asetat (EVA) kullanılarak örnek alındı. Çalışmanın yazarları, “Yaklaşık 500 peptidi karakterize ettik ve bunların yaklaşık 100’ü kesinlikle insan kaynaklıydı” şeklinde belirttiler. Devamında ise, “Kan proteinleriyle ilgili veya solunum sisteminde yer alan proteinlerden gelen peptidler karakterize edilen tüm belgelerde tanımlandı.” ifadelerini kullandılar.
Bu peptitleri yakından analiz eden araştırmacılar, genetik bir bozukluk olan siliopati ile ilgili proteinlerin varlığını da tespit ettiler. Bunun yanı sıra, retina hastalıkları ve inflamatuar süreç belirtilerine dair bulgular da elde edildi. Yazarlar, “Her ne kadar proteomik veriler tek başına kapsamlı olarak değerlendirilemese de, bu tanımlamalar Dracula’nın ‘kan gözyaşları döktüğünü’ gösteriyor olabilir. Yani bazı hikayelerde belirtildiği gibi hemolakri hastalığından muzdaripti.” şeklinde bir sonuca ulaştılar.
İlginç bir şekilde, ekip mektupları incelerken hayvansal gıda proteinlerinin bulunmadığını da saptadı. Çalışmanın yazarlarından Gleb Zilberstein, The Times ile yaptığı bir görüşmede, “Gıda proteinleri yalnızca bitkisel gıdalarda bulunur” dedi ve ekledi: “Prototip vampirimiz bir vegan olabilir.” Ancak bu durum, muhtemelen etik bir tercih değildi. Bu kadar fazla insanı kazığa oturtan Voyvoda’nın, hayvanların yaşamını umursamadığı düşünülüyor.
Yazarların ifadelerine göre, o dönemde et temini zorlayıcıydı ve Vlad’ın etsiz beslenmesinin nedeni, ya et yetersizliği ya da kendi sağlık sorunları olabilir. Bunun yanı sıra, kana susamış bir Drakula’nın arkasındaki figürün salataya daha düşkün olması da elbette mümkün. Çalışma ACS Analytical Chemistry dergisinde yayınlandı.