50’li Yaşların Altındaki Kanser Teşhislerinin Artışı
Küresel bir araştırma, 50 yaş altındaki bireylerdeki kanser teşhislerinin 1990 ile 2019 yılları arasında yüzde 79,1 oranında arttığını ortaya koydu. Bu önemli çalışma, dünyanın dört bir yanından uzmanların katıldığı bir ekip tarafından gerçekleştirildi ve veriler, 204 ülkeden elde edilen Küresel Hastalık Yükü veri setinden alındı. Araştırmanın bulguları, erken başlangıçlı kanser ölümlerinin yüzde 27,7 oranında bir artış gösterdiğini ortaya koyuyor.
İncelenen dönemde, meme kanserinin en yüksek morbiditeye sahip erken başlangıçlı kanser türü olduğu belirlendi. Özellikle Asya bölgelerinde dikkate değer bir artış gözlemlendi: 1990 yılında 100.000 kişi başına 4,9 olan oran, 2019’da 100.000 kişi başına 8,7-15,6 seviyesine yükseldi. Araştırma ekibi, “Batılılaşmış bir yaşam tarzının yaygınlığı” ve gelişmiş kanser tarama tekniklerinin bu artışta rol oynadığını öne sürüyor. Ancak, bu artışa neden olan spesifik faktörlerin hâlâ belirsiz olduğunu vurguluyorlar.
Özellikle bazı ülkelerde, rutin tarama uygulamaları olmaksızın erken başlangıçlı meme kanseri vakalarının artması dikkat çekmektedir. Bu durumu açıklamak için üreme faktörlerinin (daha genç yaşta menarş, oral kontraseptif kullanımı, doğum yapmama, ileri yaşta ilk doğum ve emzirmeme), fiziksel göstergelerin (yüksek BMI) ve davranışsal faktörlerin (fiziksel hareketsizlik ve alkol tüketimi) son yıllardaki değişimlerinin etkili olabileceği önerilmektedir.
Kanser vakalarındaki artışlar endişe verici görünse de, bu konuda birçok etmenin rol oynadığına dikkat çekilmektedir. Araştırmaya dahil olmayan Londra’daki Kanser Araştırma Enstitüsü Epidemiyoloji Profesörü Montserrat García-Closas, bu verilerin saf sayılar olduğunu ve demografik değişimlerin (nüfus artışı veya ortalama yaş değişimi gibi) dikkate alınmadığını belirtmektedir. Ayrıca, Londra Üniversitesi’nden St George’s, Hücre Biyolojisi Profesörü Dorothy Bennett, bu yaş grubundaki kanser ölümlerinin teşhislerdeki artışa göre daha az olduğunu vurgulamaktadır. Başka bir deyişle; kanser vakası sayısında bir artış gözlemlenirken, buna bağlı ölüm oranlarının azaldığı anlaşılmaktadır.
Araştırmacılar, 50 yaş altındaki kanser vakalarındaki artışın altında yatan en büyük nedenin yaşam tarzı değişiklikleri olduğunu düşünmektedir. Ekip, sonuç bölümünde şunları yazmaktadır: “Beslenmeye bağlı risk faktörleri, alkol kullanımı ve tütün tüketimi, 2019 yılında erken başlangıçlı kanserlerin en önemli risk faktörleri arasında yer alıyordu.” Ayrıca, sağlıklı bir yaşam tarzının benimsenmesinin, “tütün ve alkol tüketiminin sınırlandırılması, sağlıklı beslenme ve açık havada uygun fiziksel aktivitelerin artırılması,” erken başlangıçlı kanser yükünü azaltabileceğini ekliyorlar. Erken başlangıçlı kanser için erken tarama ve önleme programlarının gerekliliği, araştırmaya değer bir konu olarak belirtiliyor. Araştırma, 40-44 ve 45-49 yaş aralığındaki bireyleri kapsayacak şekilde genişletilmiş olsa da, kesin bir sonuca ulaşmak için daha fazla sistematik çalışma ve randomize denemelerin yapılması gerektiği vurgulanıyor.
Bu çalışma, BMJ Onkoloji dergisinde yayımlanmıştır…