Dinozorların Fosil Bulunurluğu Üzerine
Geçtiğimiz günlerde bir komplo teorisinin sahibi, insanları “eleştirel düşünme becerilerini test etmeye” davet eden bir video yayınladı. Bu videoda, “Dinozorlar gerçekten var olsaydı, kemikleri her yerde olmaz mıydı?” şeklinde bir soru yöneltti. Bu sorunun yanıtı, dinozorların varlığına dair mevcut tüm kanıtları göz ardı etmekten başka bir şey değil. Bu durum, eleştirel düşünme anlayışının oldukça tuhaf bir örneği olarak karşımıza çıkıyor. Ancak, bu tür soruların gündeme gelmesi, eğlenceli bir tartışma konusu oluşturuyor. Gene de, bu soruyu çözmek için sadece bir Google araması yapmak bile, konunun ne kadar absürt olduğunu gözler önüne seriyor.
Öncelikle, tüm kıtalarda dinozor fosillerinin bulunduğunu belirtmek gerekiyor. Bu fosiller, dünya genelinde eşit bir biçimde dağılmamıştır. Bunun sebebi, dinozor kemiklerinin farklı yerlere yerleştirilmesi için yapılan bir komplo değil; aksine, fosilleşmenin son derece nadir bir olay olması ve belirli koşullar altında gerçekleşmesidir.
Dinozorların fosilleşmesi için, bir hayvanın öldükten sonra tortuyla gömülmesi ve hemen ardından zamanla üstüne daha fazla tortu katmanının eklenmesi gerekmektedir. Bu süreçte artan basınç, kemiklerin sıkışmasına yol açar ve zamanla tortul kaya oluşur. Kemiklerin taşlaşması, gömülen hayvanın üzerindeki minerallerin kemiklere sızarak onları taş haline getirmesiyle gerçekleşir.
Dinozor fosilleri son derece nadirdir. Bu durum, hayvan cesedinin üzerinin tortu ile kaplanması gerekliliğinden kaynaklanmaktadır. Bu nedenle, bulduğumuz fosillerin çoğu, kum ve çamurun cesedi hızlı bir şekilde örtebildiği deniz ortamlarında ortaya çıkmaktadır. Yer yüzeyinde ölen dinozorların fosilleşmesi oldukça nadirdir. Birleşik Krallık’taki Doğa Tarihi Müzesi’nden dinozor araştırmacısı Dr. David Button, web sitesinde yazdığı bir makalede, “Bulduğumuz dinozor fosillerinin çoğu, göl veya nehir kenarlarında yaşayan hayvanlara aittir.” ifadelerini kullanıyor. Ayrıca, “Bazı dinozorlar, bölgeyi su basmadan hemen önce ölmüşlerdir. Diğerleri ise şiddetli yağmurlar nedeniyle nehirler tarafından sürüklenmiştir.” diye ekliyor.
Dinozorların her yerde bulunabilmesi, dünya tarihinin anlaşılması açısından harika bir durum olurdu. Ancak, fosillerin oluşum koşulları nedeniyle keşfedemeyeceğimiz birçok tür mevcut. Button, “Orman veya dağ ortamlarında yaşayan birçok dinozor hakkında bilgimiz yok. Bu tür yerlerde fosilleşme olasılığı oldukça düşüktür.” şeklinde belirtiyor.
2006 yılında yapılan bir araştırma, dinozorların yaklaşık %71’inin bilinmediğini öne sürüyor. Teorik olarak, dağlık alanlarda yaşayan bazı dinozorların, yaşadıkları yerlerden fosilleşmenin gerçekleşebileceği bir nehir yatağına sürüklenmiş olmaları mümkündür. Ancak bu durum oldukça nadirdir ve dolayısıyla onların adaptasyonları hakkında pek az bilgiye sahibiz.
New York Teknoloji Enstitüsü’nden paleontolog Karen Poole, Smithsonian ile yaptığı bir röportajda, “Bu tür alanlarda yaşayan hayvanların ovalarda bulunan akrabalarına sahip olmasının yanı sıra, fosil olma ihtimali düşük olan ortamlara özel adapte olmuş küçük türlerin de var olması oldukça olasıdır.” diyor.
Kısacası, dinozorlar yaşadıkları dönemde her yerde bulunuyordu, ancak yalnızca uygun koşullar sağlandığında fosilleşebildiler.