Yerel Kaynaklı Roket Yakıtı: İnek Dışkısı ile Yeni Bir Yaklaşım
Yeni kurulan Japon şirket Interstellar Technologies Inc., farklı alternatif roket yakıtı seçeneklerini araştırmakta. Şirket, yerel kaynaklı inek dışkısı ile geliştirilmiş bir uzay roketi motorunun başarılı bir şekilde çalıştığını duyurdu. Bu yenilikçi motor, yüksek verimli ve düşük maliyetli ateşleme odası ZERO olarak adlandırılıyor. ZERO, gelecekte küçük uyduların uzaya fırlatılmasına yardımcı olmayı hedefliyor.
Interstellar Technologies, 10 saniyelik statik ateşleme testinin başarılı geçtiğini ve roket motorunun, yakınlardaki süt çiftliklerinden temin edilen inek gübresinden elde edilen sıvı biyometan ile çalıştırılabildiğini belirtti. Şirketin sosyal medya platformu X üzerinde paylaşılan videolar, motorun statik test sırasında başarılı bir ateşleme gerçekleştirdiğini ve mavi, yatay bir alevle etkileyici bir biçimde alevlendiğini gösteriyor. Test videosunu izlemek için buraya tıklayın.
Interstellar Technologies, ZERO uzay roketi motorunun Ocak ayı itibarıyla birkaç kez daha test edileceğini ve motorun, uyduları alçak Dünya yörüngesine taşıyacak kadar güçlü olduğunun hesaplandığını bildirdi. Ancak, ZERO ve gübreden elde edilen kimyasalların kullanılma potansiyeli oldukça heyecan verici olsa da, NASA’nın Orion kapsülü gibi bir uzay aracını yörüngeye taşıyacak bir roket motoru inşa etmenin, son derece yoğun güç ve yakıt kapasitesi gerektirdiği unutulmamalıdır.
ZERO’nun kullandığı biyolojik yakıt kaynağının bu yüksek gereksinimleri karşılayıp karşılayamayacağı henüz belirsiz. Bununla birlikte, gübreden elde edilen kimyasallardan yapılan bir yakıta geçiş, mevcut roket fırlatmalarında kullanılan geleneksel yakıtların üretim süreçlerinden kaynaklanan emisyonları azaltarak çevreye olumlu bir etki yaratabilir. Günümüzde roket yakıtlarının, küresel ısınma sorunlarımıza ne kadar katkıda bulunduğu ve bu süreçte ozon tabakasına olan etkisi net olmamakla birlikte, bu yakıtların bir etkisi olduğu kesindir.
Bu nedenle, ZERO gibi çevre dostu kimyasallar kullanarak havalanabilecek bir motor geliştirmek, gelecekteki uzay çalışmaları açısından son derece faydalı olabilir.