U Thant Adası: New York’un Gizli Hazinesi
Resmi adı Belmont Adası olan U Thant Adası, New York’un Manhattan ile Queens arasında yer alan, tarih ve doğanın iç içe geçtiği küçük bir kara parçasıdır. Bu ilginç ada, 1890’larda piyano üreticisi William Steinway tarafından başlatılan ve August Belmont Junior tarafından tamamlanan bir tünel inşaatı sırasında ortaya çıkan atıkların suya boşaltılması sonucu oluşmuştur. Bu süreç, adanın 1900’lerin başında tamamlanarak resmi olarak Belmont Adası adını almasında etkili olmuştur.
Ancak 1977 yılında, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri U Thant‘ın vefatından üç yıl sonra, bir Budist grup adayı kiralayarak ona “Birleşmiş Milletlerde Barış Meditasyonu” adını vermiştir. U Thant Adası, yalnızca doğasıyla değil, aynı zamanda barış temalı yapılarıyla da dikkat çekmektedir. Adada, yerden yaklaşık 9 metre yüksekliğe kadar uzanan çelik borulardan oluşan bir yapı olan “birlik kemeri” bulunmaktadır. Bu yapının altında, U Thant’ın barış ve maneviyat üzerine yaptığı bazı açıklamalar yer almakta ve ayrıca onun en sevdiği kravat tokasını içeren bir kutu da gömülmüştür.
Adanın manevi değeri, “yaşayan türbe” olarak adlandırılan bir sembolle daha da artmaktadır. Bu türbe, BM Barış Arabuluculuğu grubu tarafından düzenli olarak ziyaret edilmekte ve çeşitli törenler gerçekleştirilmektedir. Ancak, 1990’lı yıllarda güvenlik endişeleri nedeniyle bu ziyaretler kesintiye uğramıştır.
U Thant Adası’na Ziyaret Yasağı
Eğer Google’da “U Thant Adası” araması yaparsanız, adaya kimsenin ziyaretine izin verilmediği sıkça vurgulanmaktadır. Bu durum, yalnızca güvenlik kaygılarından kaynaklanmamaktadır; adanın küçük boyutuna rağmen, New York’un koruma altındaki bazı kuş türleri için kritik bir yaşam alanı oluşturması da önemli bir etkendir. Uzak konumu ve zengin bitki örtüsü, burayı yuvalama için uygun bir nokta haline getirmekte ve uzun mesafeler kat eden göçmen kuşlar için güvenli bir dinlenme yeri sunmaktadır.
New York gibi kalabalık ve hareketli bir şehirde, U Thant Adası gibi küçük sığınaklar, vahşi yaşam için hayati önem taşımaktadır. Adada, göçmen kuşlar arasında karabataklar gibi türler de bulunmaktadır. New York Eyalet Hükümeti’nin bu türleri koruma çabaları, 2000 ve 2011 yılları arasında karabatak nüfusunun iki katına çıkmasına katkıda bulunmuştur.
Çevredeki sular, derin yüzen çizgili levrek ve lüfer yakalamaya çalışan balıkçılar için popüler bir av alanı olmasına rağmen, adanın kendisi, şehrin kıyılarını yeniden canlandırmayı amaçlayan bir program kapsamında resmi olarak Tanınmış Ekolojik Kompleks olarak kabul edildiği için insanların ayak basması yasaklanmıştır.
