Rusya’nın Uluslararası Uzay İstasyonu’ndan Çekilme Tehdidi

Rusya, Ukrayna’yı işgali sonrasında ülkeye uygulanan yaptırımların etkisiyle Uluslararası Uzay İstasyonu’ndan (UUİ) çekilme tehdidini daha da ciddileştirmiş durumda. Ülkenin devlet medyası, Rus uzay ajansı Roscosmos’un uluslararası ortaklarına ayrılmadan 12 ay önce bildirimde bulunacağını duyurdu.

Roscosmos’un Genel Müdürü Dmitry Rogozin, Mart ayı başlarında katıldığı bir basın toplantısında, UUİ’deki işbirliğinin sona ermesi ile ilgili olarak önemli açıklamalarda bulundu. Uzay istasyonu üzerindeki Rusya ile ABD, Avrupa Birliği, Kanada ve Japonya arasındaki 21 yılı aşkın süredir devam eden yakın işbirliğinin, geri çekilme tehdidi ile birlikte zayıfladığını vurguladı.

Rogozin, “Karar zaten verildi, bu konuda kamuoyu önünde konuşmak zorunda değiliz. Yalnızca bir şey söyleyebilirim: Yükümlülüklerimize uygun olarak ortaklarımızı UUİ’deki çalışmaların sona ermesi konusunda bir yıl önceden uyaracağız.” şeklinde ifadelerde bulunarak, sürecin ciddiyetine dikkat çekti.

Daha önce, Roscosmos’un başkanı, UUİ’deki ortaklar arasındaki “normal ilişkilerin” ancak yasadışı yaptırımların tamamen ve koşulsuz olarak kaldırılması durumunda yeniden tesis edilebileceğini belirtmişti. Bu bağlamda, Ukrayna’daki savaşın etkileri nedeniyle UUİ üzerindeki mevcut çalışmaların zaten durdurulduğu bilgisi de verildi.

Roscosmos, ayrıca UUİ’nin Rus bölümünde ortak deneyler konusunda Avrupalı ortaklarla işbirliği yapmayacağını ve bu tür deneyleri bağımsız olarak gerçekleştirmeyi planladığını da ifade etti. Ancak, Rusya’nın UUİ’den ayrılmasının basit bir işlem olmadığı unutulmamalıdır. UUİ’den ayrılmadan önce izlenmesi gereken bir dizi uygulama ve sözleşmeye dayalı protokol bulunmaktadır.

Mevcut anlaşmalara göre, UUİ’nin en az 2024 yılına kadar operasyonel kalmasına izin verilmektedir. ABD, projeyi 2030 yılına kadar sürdürme arzusunu dile getirirken, Rusya’nın ise çekilme planları için en erken tarih olarak 2024’ü öne sürdüğü belirtiliyor. Rusya’nın UUİ’den ayrılmasının ABD’nin projeyi on yılın sonuna kadar sürdürme isteği üzerindeki etkileri ise henüz belirsizliğini koruyor.