Slack’in Araştırması: Çalışanlar Ofise Dönmekten Endişeli
Birleşik Krallık merkezli Slack’in gerçekleştirdiği yeni araştırmaya göre, çalışanların neredeyse yarısı ofise geri dönmenin getireceği masraflar konusunda endişe duyuyor. Ulusal İstatistik Ofisi’nden (ONS) elde edilen veriler, 10 İngiliz yetişkininden 9’unun yaşam maliyetlerinde artış bildirdiği bir dönemde, bu stres etkenlerinin seyahat ve yemek gibi masrafları içerdiğini ortaya koyuyor.
Slack’in anketi, 1.000 bilgi işlem çalışanıyla gerçekleştirildi ve ofisin onların mental sağlığı üzerindeki etkisi ile işletmelerin daha sağlıklı iş yerleri inşa etme yollarını inceledi. Araştırmanın bulguları, çalışanların neredeyse %73’ünün geçtiğimiz yıl tükenmişlik yaşadığını ve %37’sinin ofise gitmenin kendilerini stresli ya da endişeli hissettirdiğini göstermektedir. Ayrıca, çalışanların %49’u için ofise gitme korkusu, iş-yaşam dengesine zarar verme endişesinden kaynaklanıyor.
Bununla birlikte, Slack’in araştırması, teknolojinin iş dünyası üzerindeki etkisine dair çalışanların olumlu bir görüşü olduğunu da ortaya koydu. Ankete katılanların üçte ikisinden fazlası (%69), teknolojinin iş yerinde bir engel değil, aksine bir destek olduğuna inandıklarını belirtiyor ve %62’si teknoloji sayesinde daha esnek bir çalışma düzenine sahip olduklarını ifade ediyor.
Araştırma ayrıca, çalışanların büyük bir kısmının (%70), dört günlük bir çalışma haftasının iş yerindeki sağlıklarını ve refahlarını olumlu yönde etkileyeceğine inandığını da vurguluyor. Hibrit çalışma ile ilgili bulgular da benzer bir tablo çiziyor; çalışanların %44’ü bu esnek çalışma modelinin zihinsel sağlıkları ve genel rahatlıkları için en uygun seçenek olduğuna inanıyor.
Salgın süreci boyunca uzun bir süre evden çalışmış olsak da, AT&T tarafından gerçekleştirilen bir başka araştırma, işletmelerin büyük çoğunluğunun detaylı bir hibrit çalışma stratejisine sahip olmadığını gösteriyor. Bununla birlikte, ankete katılan bazı çalışanlar (%28), ofiste çalışıp çalışmayacakları ve ne zaman çalışacakları konusunda özgür bir seçim haklarının olduğunu ifade ettiler.
