91 Metreden Düşüş: Olağanüstü Hayatta Kalma Hikayesi

91 Metreden Düşüş: Bir Dağcının Hayatta Kalma Hikayesi

Yüksek bir kayalıktan 91 metreden düşmek, genellikle düşenin hayatta kalma ihtimalini neredeyse sıfıra indirir. Ancak, olağanüstü bir şekilde, bir dağcı, koşum takımından kaydığı ip sayesinde bu “hayatta kalınamaz” durumdan kurtulmayı başardı ve sadece ölümcül olmayan yaralarla hayata döndü. Bilim insanları, bu olayın nasıl gerçekleştiğini anlamak için büyük bir merak içerisindeydiler.

2011 yılında yayınlanan bir vaka raporuna göre, 28 yaşındaki bir kadın, erkek arkadaşıyla birlikte dağcılık yapıyordu. 20 yıllık tırmanış deneyimi olan bu kadın, büyük kaya yüzlerine tırmanma konusunda oldukça tecrübeliydi ve her zamanki gibi emniyet kemeri ve kask takmıştı. O günkü tırmanış, toplamda 30,5 metrelik üç ayrı kaya yüzünden oluşuyordu ve kadın, 91 metre yüksekliğindeki bir duvara sabitleyecek bir çapayı yerleştirmek üzereyken, tırmanışı neredeyse tamamlamıştı. Ancak, ipin güvenlik düğümü eksikti ve bu durum, kadının koşumdan kayarak aşağıdaki kayalara dikey olarak 61 metre düşmesine neden oldu. Bu düşüş sırasında, kadın kayalara çarptı ve durmadan önce 30,5 metre daha düştü.

Çarpmanın saatte yaklaşık 120,7 – 128,7 kilometre hızla gerçekleştiği tahmin ediliyor. Karşılaştırma yapmak gerekirse, 69 km/s hızla giden bir otomobilin yayalara çarpması halinde hayatta kalma şansının oldukça düşük olduğu düşünülmektedir. Bu bağlamda, kadının hayatta kalması gerçekten de etkileyici bir durumdur. Olayı izleyen erkek arkadaşı, durumu kontrol altına almak için hemen harekete geçti. Kadın, uyanıktı ancak tepkisiz bir haldeydi ve bariz bir acı içindeydi. İlk müdahale ekipleri gelene kadar, arkadaşının yaptığı ilk yardım müdahaleleriyle kadının durumu stabilize edilmeye çalışıldı.

Kadın, daha sonra bir hastaneye kaldırıldı ve burada yapılan müdahalelerle hayata döndürüldü. Yaralarının ciddiyeti kısa sürede ortaya çıktı: travmatik beyin hasarı, iç organlarda künt travma, birçok kaburga kırığı, femur ve pelviste kırıklar gibi ciddi yaralanmalar mevcuttu. Tüm bu olumsuz durumlara rağmen, kadın hayatta kaldı.

Nörolojik sorunlar ve parapleji ile sonuçlanan beyin hasarı ve omurilik yaralanmasına rağmen, kapsamlı rehabilitasyon ve invaziv ameliyatlar sayesinde kadının iyileşme süreci oldukça olumlu bir şekilde ilerledi. Kadın, temel olarak normal beyin fonksiyonlarına geri döndü ve alt ekstremitelerinin ağırlık taşıma yeteneğini artırmak için rehabilitasyon sürecine devam etti. Bu, başlangıçta omurilik yaralanmasının neden olduğu duyu eksikliğine göre kayda değer bir gelişmeydi.

91 metreden düşüp nasıl hayatta kaldı? Bu olağanüstü hayatta kalma hikayesinin ardındaki sırlar araştırıldığında, bilim insanları kadının düşüş sırasında vücut pozisyonunun darbeyi yumuşatmış olabileceğini öne sürdü. Ekip, kadının önce ayaklarıyla düşerek, ardından büyük bir düşüşten yere inmek için “ideal” vücut pozisyonunu geriye doğru yuvarlanarak kafasını ve göğsünü mümkün olduğunca darbeden koruduğunu belirtti. Uyluk kemiği, pelvis ve sırtının geniş yüzey alanı, göğüsteki hayati organlara ulaşmadan önce mümkün olan en fazla yavaşlamayı sağladı. Araştırmacılar, bu durumların kadını ani ölümden kurtardığına inanıyor.